'Yüreğimiz yandı, bağrımıza taş oturdu'
CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol gerçekleştirdiği basın açıklaması ile AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisince Irak'ın kuzeyinde 12 askerin şehit olduğu terör saldırılarıyla ilgili yayımlanan ortak bildiriye partisinin imza atmadığı için yapılan eleştirilere ve gösterilen tepkilere cevap verdi.
Hükümet Caddesinde gerçekleştirilen basın açıklamasında CHP Bartın İl Teşkilatı hazır bulundu.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol, yaptığı açıklamada, “Yüreğimiz yandı, bağrımıza taş oturdu.
Acımız büyük. Artık yeter. 22-23 Aralık 2023 gecelerinde arka arkaya gelen kara haberlerle sarsıldık. Pençe Kilit Harekât bölgesinde 12 vatan evladımızı bölücü terör örgütünün hain saldırılarında şehit verdik. Yüreğimiz yandı, bağrımıza taş oturdu. Acımız büyük. Bugün, gencecik vatan evlatlarını toprağa verdiğimiz hain terör saldırılarına, bu insanlık dışı saldırıların yol açtığı onarılmaz acılara “Artık yeter” demek için buradayız” dedi.
“Sadece kınamıyoruz; lanetliyoruz”
Başkan Akyol açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Piyade Teğmen Ramazan Günay, Piyade Uzman Çavuş Mehmet Serinkan, Piyade Uzman Onbaşı İsmail Yazıcı, Piyade Sözleşmeli Er Semih Yılmaz, Piyade Uzman Çavuş Abdulkadir İyem, Piyade Uzman Çavuş Ahmet Arslan, Piyade Sözleşmeli Er Emre Taşkın, Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca, Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu, Piyade Sözleşmeli Er Cebrail Dündar, Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak, Piyade Sözleşmeli Er Kemal Aslan. Şehitlerimizin her birinin ayrı bir hikayesi, arkada bıraktıkları aileleri, evlatları, eşleri var. Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralanan askerlerimize şifa diliyoruz. Terörü, bölücü terör örgütü PKK’yı ve insanlık dışı yöntemlerini lanetliyoruz. Sadece kınamıyoruz; lanetliyoruz! Toprağa verdiğimiz kahraman evlatlarımızın, bütün şehitlerimizin aziz hatıralarını sonsuza dek yaşatacağımıza söz veriyoruz.
“Askerlerimizin can güvenliği her şeyden önceliklidir”
Aynı operasyon bölgesinde iki gece içerisinde 12 şehit vermemiz hepimizi derin bir endişeye sürükledi. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, askerlerimizin güvenliği için, ilk andan itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bilgilendirilmesi gerektiğini dile getirdik. Bütçe görüşmelerini sürdüren Meclisimizin derhal bir kapalı oturum yapması ve Milli Savunma Bakanının Gazi Meclis’e gelerek milletvekillerini bilgilendirmesi gerektiğini söyledik. Askerlerimizin can güvenliği ve sağlıkları bizler için her şeyden önceliklidir. Askerlerimizi tehlikeye atacak bir güvenlik zafiyeti olup olmadığını, askerlerimizin can güvenliğini ilgilendiren kararların doğru bir şekilde alınıp alınmadığını takip etmek en önemli sorumluluğumuzdur.
CHP’den yas talebi
Biz milli birlik ve beraberlik duygularımızı ifade edip bu sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalışırken; iktidar sahipleri kendi sorumluluk alanlarını unutturma hedefiyle yine büyük bir oyunun, aldatmacanın, algı operasyonlarının peşine düştü. Biz şehitlerimizi, ailelerini, şu anda sınır ötesinde görev yapan Mehmetçiklerimizi düşünürken, Ankara’da birileri alışılmış ezberleri tekrar etmekle meşguldü. Her şeyden önce üç günlük milli yas ilan edilmesini talep ettik. Suudi Arabistan Kralı için üç gün yas ilan edenler, bayrakları yarıya indirenler oralı olmadılar. Cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak yas ilan etmedi, yası milletimiz kendi ilan etti.
“Sorumluları göreve çağıran bildirimize imza attık”
Biz milli yas ilan edilsin derken, kendi siyasi çıkarlarını düşünenler her zaman olduğu gibi bir A4 kâğıdına iki paragraf yazıyla görev savmaya kalktılar. Biz artık evlatlarımız şehit olmasın diye, askerlerimiz daha iyi korunsun, kimse şehitlerimiz üzerinden siyaset yapmasın diye; terörü bir sonraki şehit cenazesine kadar unutan bu anlayışla ortaklaşmadık. Bundan sonra da ortaklaşmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu anlayışla, onların A4 kâğıda yerleştirdikleri 2 paragraftan ibaret metne değil; terörü lanetleyen, şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkan ve sorumluları göreve çağıran işte bu bildirimize imza attık. Ana muhalefet partisi olarak, görevi başındaki askerlerimizin güvenliği için sorular sormak, talepte bulunmak bizim görevimiz ve asla terk etmeyeceğimiz sorumluluğumuzdur. 81 vilayetin hiçbir yerine ateş düşmesin diye; bu sorumluluğumuzu yerine getirmeye, sorulması gereken soruları sormaya sonuna kadar devam edeceğiz. Bizler, terör örgütleriyle müzakere masasına oturanlarla, “Birkaç Mehmet öldü diye Meclis’i mi toplayacağız” diyenlerle, siyasi çıkarları için bölücü terör örgütünün liderinin mektubunu devletin kanalında okutanlarla, Meclis kürsüsünde “Eyalet, özerklik ve federasyon tartışılmalı” diyenleri yerli ve milli ilan edenlerle hizalanmayacağız.
“Bu düzeni değiştirene kadar durmadan çalışacağız”
Bizler, şehit cenazelerinde cenaze sahiplerine saygısızlık yapanların, siyasi militanlarıyla tehlikeli provokasyonlara girişenlerin, bir eli bayrağa sarılı tabutun üstündeyken diğer elinde mikrofonla cenazeyi mitinge çevirmeye kalkanların arkasına dizilmeyeceğiz. Bizler, pencerelerine ay yıldızlı bayrak asılan yoksul evlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak; 86 milyon için, Türkiye için yeni bir yol açıyoruz. Yolumuz doğrudur. Bu yolda cesaret ve kararlılıkla yürüyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, Genel Başkanımız Özgür Özel’in de ifade ettiği gibi, Hain terör saldırılarına, gencecik vatan evlatlarının toprağa düşmesine “Artık yeter” diyoruz. Bu vatanın, kerpiç evlerde oturan fakir evlatları şehit olurken iktidar sahiplerinin zenginleşmesine “Artık yeter” diyoruz. Terörden medet umanlara, terörden beslenenlere, milletin acılarını siyasetine malzeme eden kötülüğe “Artık yeter” diyoruz. Fakir fukaranın şehit olduğu, iktidar sahiplerinin zengin olduğu düzene “Artık yeter” diyoruz. Bu düzeni değiştirene kadar durmadan çalışacağız. Artık yeter.”