• Haberler
  • Ekonomi
  • Yıldırım, MUSİAD Genel İdare Kurulu toplantısına katıldı 

Yıldırım, MUSİAD Genel İdare Kurulu toplantısına katıldı 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Üyesi Murat Yıldırım, Bartın'ı temsilen derneğin 104. Genel İdare Kurulu toplantısına katıldı

Toplantı ile ilgili bilgiler veren Yıldırım, “Genel İdare Kurulu Toplantıları, istihdamın artırılması, iş hacimlerimizin ve ihracatımızın geliştirilmesi için hep birlikte, değerli bakanlarımızın katkıları ile daha da iyi bir noktaya getirecek olan önemli etkinlikler olup, 104’ncü Genel İdare Kurulu Toplantısı için Bursa’ya gittik. Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerimizin yanında, yurt içinden ve yurt dışından şube başkanları ile yönetim kurulu üyeleri olmak üzere geniş katılımlı bir toplantı oldu.

Genel Başkanımız Mahmut Asmalı’nın başkanlık görevini devir almasından sonra ilk büyük organizasyonumuz oldu. Ayrıca pandemi döneminden sonra yapılan ilk toplantı olması nedeniyle büyük önem arz ediyor.

Ana teması 'Otomotiv Teknolojileri ve Yan Sanayinde Yeşil Dönüşüm' olan toplantı kapsamda da başkanlar toplantısı, teşkilat başkanları toplantısı, sektör kurulları başkanları toplantısı ve Karz-ı Hasen toplantıları eş zamanlı olarak yapılacak. Çalışmalarımızın; ilimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.’’ dedi.

Otomotiv sektörü temsilcileri de konuştu 

MÜSİAD 104'üncü Genel İdare Kurulu toplantısı Bursa'da bir otelde gerçekleştirildi. Toplantıda, 'Otomotiv Teknolojileri ve Yan Sanayisinde Yeşil Dönüşüm' paneli düzenlendi. Panelde konuşan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, birlik olarak 15 firmayla Ar-Ge projesi başlattıklarını ve bu firmaların karbon salınım miktarını ölçmeyi amaçladıklarını söyledi.

Otomotiv endüstrisinde büyük bir dönüşümün olduğunu söyleyen Çelik, "Bu dönüşüme liderlik eden bölge de Avrupa. Avrupa, Türkiye otomotiv endüstrisi ihracatının yüzde 75'ini kapsıyor. Biz lojistik ve coğrafi anlamda Avrupa'ya yakınız. Avrupa'nın otomobil ve hafif ticari segmentinde en çok ithalat yaptığı ülke Türkiye. Bu bile Avrupa'nın Türkiye'yi üretim merkezi olarak önemsediklerinin bir göstergesi. Elektrikli araçlar bu dönüşümün liderliğini yapıyor. Bunun devamında otonom sürüşe uygun kabiliyeti olan araçlar dönüşümün ikinci aşaması. 3. ve 4. aşaması araba paylaşımı ve birbirine bağlı araçlar. Ancak bu dörtlü dönüşümün yüzde 75'lik büyüklüğünü elektrikli dönüşüm ortaya çıkarıyor. Bugün Avrupa'da önümüzdeki 5 yıl içinde elektrikli otomobile 50 milyar dolar ve üzeri yatırım açıklayan 4 büyük marka var. Bu kadar büyük yatırımların, bütçelerin ayrılması bu işin ciddiyetinin önemini gösteriyor. Gelir seviyesi yüksek olan ülkelerde elektrikli otomobil dönüşümü 2035'lere kalmayacak. İskandinav ülkelerinde şu anda pazarda yüzde 50'nin üzerinde satış var. Elektrikli satılıyor araçlar. Almanya'da yüzde 13 gerçekleşti. Her geçen yıl yüzde 100 artışla gidiyor. Bu gidişle 2030'a varmadan Avrupa'da elektrikli araç pazar payı içten yanmalı motorlu araçların payını geçecek. Belki de çok büyük farkla geçecek, belki de hiç kalmayacak" dedi.

300 ve 500 km menzilli iki model olacak' 

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun (TOGG) CEO'su Gürcan Karakaş da panele videokonferansla katıldı. Yerli otomobil üretiminin 2023'ün ilk çeyreğinde başlayacağını belirten Kakaraş, "Çarpışma ve batarya testlerinin bir kısmının tamamlandı. İlgili bakanlıklarla şarj istasyonları konusunda çalışmalar yapıyoruz. 300 kilometre ve 500 kilometre menzilli iki modelimiz olacak. Bor ile çalışan bataryalar konusunda ise henüz bir çalışmamız bulunmuyor" dedi.

Endişelerimiz giderilmeli 

Panelin ardından söz alan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, "Ulusal ve uluslararası otoriteler, yeni düzenlemelerle birlikte artık üreticiyi zorlayacak koşulları dayatacaklarını ifade etmiştir. Ticaret Bakanlığımız koordinasyonunda yapılacak olan ve diğer bakanlıklarımızın da iştirak ettiği Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki eylemler, enerji, ulaşım, sanayi, finans, inşaat ve tarım sektörlerinde uygulanacak. Bu noktada gerçekleştirilecek diplomasinin, sürecin daha iyi anlaşılmasına ve firmalarımızın zarar görmeyeceği bir noktaya gelmesine olumlu katkılar sunacağını düşünmekteyiz. AB'nin 'Sınırda Karbon Düzenlemesi' başta olmak üzere diğer kriterlerle ilgili vereceği nihai kararın, sorumluluk taşıyan bir anlayışla ele alınacağını temenni ediyoruz. Hepinizin malumu olduğu üzere sanayi ihracatımızın büyük bir kısmını AB ülkelerine yapmaktayız. Endişelerimizin giderilmesi için eylem planları oluşturulurken iş dünyasının görüşlerinin alınmasını fevkalade önemsemekteyiz. Bu önemli dönüşümün finansal ayağının da ayrıca üreticiyi koruyarak sürdürebilir kalkınmaya hizmet etmesi de hedeflenmelidir" ifadelerini kullandı.

'Avrupa'nın ise 4'üncü ülkesi durumundayız'

Toplantıda son konuşmacı olarak kürsüye çıkan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan da, "Ülkelerin ekonomik büyümesi ve güçlenmesi hem üretim hem de hizmet sektörlerinin birlikte büyümesiyle gerçekleşen bir durum. Bu iki ana sektörün üretim tarafındaki en önemli konularından birini otomotiv endüstrisi oluşturuyor, özellikle ülkemizde. Küresel ekonomi içerisinde toplam büyüklüğü 4,5 trilyon ABD dolarını aşan bu sektör dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 5'ini oluşturuyor ve yaklaşık olarak 80 milyon kişiye ev sahipliği yapıyor. Ülkemizin yıllık 1,5 milyona ulaşan otomotiv üretim potansiyeli de dünyada 15'inci, Avrupa'nın ise 4'üncü ülkesi durumunda. İhracat lideri Türkiye'nin otomotiv sektöründeki varlığını ve başarısını sürdürebilmesindeki kritik eşik ise yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm ile yeni nesil teknolojileri hızla uyum sağlamaktan geçiyor. Yaptığımız yatırımlarla biz bunu gerçekleştiriyoruz" dedi.
 

Bakmadan Geçme