YAZI, SATIR, ZALİM, HAİN VE CELLAT!
Bülent BOSTANCI
BARTIN KÖKLÜ! ZONGULDAK GÜÇLÜ!
Yazı, satır, zalim, hain ve Cellat!
İki şehir iki farklı camia…
Bir yanda şehri ayağa kaldıran meslek kuruluşları.
Bir yanda suya sabuna dokunmaktan imtina eden meslek kuruluşları.
Bir yanda sadece köklü yapısıyla dikkat çeken basın camiası.
Bir yanda güçlü yapısıyla beraber varlığını ve ağırlığını ortaya koyan basın camiası.
Bir yanda Zonguldak, bir yanda Zonguldak’tan kopan Bartın.
***
Bartın’da suya sabuna dokunan gazeteci çok az sayıdadır. Bir elin on parmağını geçmez desek yeri vardır.
Tam anlamıyla Bartın’da görev yapan meslektaşlarımızın büyük kısmı sakıncalı konulardan uzak durmayı yeğeler. Davranış biçimiyle ve haberleriyle birilerini incitmeyecek yol izlerler.
Bu eleştiri kimseyi kötülemek amacıyla değil olanı gözler önüne sermekten ibaret. Bu eleştiriyi kendimizin de sorgulaması gerekir ki… Sorguladığım için kaleme alıyorum.
Bartın’da çok ama çok değerli kuruluşlar ve kalem tutmasını bilen eller var. İyi ki o kuruluşlar ve eller var. O kuruluşlar ve o eller olmasa Bartın’da basın camiası belki de çoktan varlığının anlamını yitirmiş olacaktı.
***
Zonguldak’taki basın camiası da oldukça köklüdür. Ve Zonguldak basını gerçekten ama gerçekten güçlüdür. Zonguldak basını şehrin dinamik yapısına öylesine adapte olmuş bir basın camiasıdır ki… Şehrin gününü, gündemini, kaderini ve geleceğini şekillendirebilir.
Zonguldak’ın aleyhine bir karar, bir yaptırım ya da bir çalışma söz konusu olduğunda zıt kalemlerin dahi pek çoğu birleşir. Basınla birlikte Zonguldak ayağa kalkar. Ayağa kalkan Zonguldak karşısında Zonguldak’ın aleyhine alınmış karar, yaptırım ya da çalışmaların tamamı gözden geçirilmek zorunda kalınır.
Bu yönüyle Zonguldak basınını kutlamak ve takdir etmek gerekir.
***
Usta kalemleri, duayen isimleri ve iyi ki varlar dediğim kuruluşları ayrı tutarak… Bartın’da görev yapan gazeteci kardeşlerim ve ağabeylerimle (ben de dahil) aynadan önce Zonguldak’a bakmamız gerekir. Zonguldak’ı izlememiz gerekir. İhtiyaç hasıl olduğu vakit şehirde nasıl söz sahibi olabildiklerini incelememiz gerekir. Aleyhte kararların karşısında duruşlarını, şehrin gününü, gündemini, kaderini ve geleceğini nasıl şekillendirebildiklerini analiz etmemiz gerekir.
Birazda korkusuzluk dersi almamız gerekir.
***
Mesleğe adım attığımda henüz 19 yaşındaydım. Enerjim çok yüksekti. Meraklı ve bir o kadarda heyecanlıydım. Yıllar belki enerjimizden aldı gitti ama mesleğe başladığım ilk gün nasılsa hala aynı heyecanı taşıyorum.
Arzum iyi bir gazeteci olabilmekti.
Olduk mu? Olabildik mi?
Bu elbette Bartın kamuoyunun takdiri.
Kentimizde basın camiasını renklendiren genç kardeşlerimizden camiamıza değer katan ve Bartın’ın adeta çınarı olmuş duayen isimlere kadar hemen hepsini izlemeye çalışıyorum.
Kalemine hayran olduklarım kadar duruşuna hayran olduklarımda var. Keşke daha dik dursalar dediklerimde yok değil!
***
Bartın basınında görev yapan, bu camiaya değer katan herkese sonsuz saygı ve sevgi duyuyorum. Çünkü bu mesleği seviyorum, bu mesleğe ve bu camiaya saygı besliyorum.
18 yıllık meslek tecrübemde her geçen gün yeni bir şey öğrenmek ve her geçen gün daha da pişmek güzel şey.
Çizgimizi bozmadan, gazeteciliğin etik ve ahlak kurallarından uzaklaşmadan… Bartın’a değer katacak haberlerle… Dün olduğu gibi bugün ve yarında ilk günkü heyecanla çalışacağız. Bartın’ımızı bir tık daha ileriye taşımak için ne gerekiyorsa yapacağız.
Bu konuda en büyük destekçimiz kim mi olacak?
Cevaplayayım…
Her zaman olduğu gibi yine SİZ olacaksınız.
SİZ oldukça biz var olacağız.
SİZ destekledikçe biz güçleneceğiz.
Gücümüzü de Bartın’ın ve Bartın halkının lehine kullanacağız.
***
Unutmamalı!
İyi yazılmış her bir satır; zalime, haine ve iki yüzlülere Cellatı hatırlatır.
Bülent BOSTANCI