KORONAVİRÜS, ESNAF, KÖYLÜ VE ÖĞRENCİ!!!
Bülent BOSTANCI
Bartın Üniversitesi Koronavirüs Pandemisi nedeniyle uzaktan eğitime geçiyor…
Bartın Üniversitesi tarafından 2020-2021 Akademik Yılı Güz Dönemi derslerinin Koronavirüs Pandemisinin son zamanlardaki seyrinden dolayı UZAKTAN EĞİTİM sistemi aracılığıyla gerçekleştirileceği duyuruldu.
Duyuruyu duymayanda kalmadı.
Karar Bartın Üniversitesi öğrencilerinden daha fazla şehirde şok etkisi yarattı.
***
Kararın doğruluğunu ya da yanlışlığını tartışmak haddime değil.
Koronavirüs salgınının son durumu malum ortada.
15 binden fazla öğrencinin şehirlerarası ve Bartın’daki sirkülasyonu düşünüldüğünde alınan kararın toplum sağlığı bakımından doğru olduğu savunulabilir.
İlk ve orta dereceli okullar açılacakken üniversitenin neden uzaktan eğitim tercih ettiği de sorgulanabilir.
Tabi ilk ve orta dereceli okullar açıldıktan sonra neler olacağı, eğitimin ne kadar sağlıklı sürdürülebileceği hala muamma!
***
Üniversitenin uzaktan eğitim kararıyla beraber sonbahar ve kış mevsimini biz bize geçireceğimiz ortaya çıktı.
Biz bize diyorum…
15 binden fazla öğrenciden yoksun olarak!
***
Bu kararla birlikte esnafımızı düşünüyorum… Hani şu yüksek kira gelirleri altında zaten ezilen esnafımızı… Koronavirüs salgını nedeniyle aylarca işyerlerini açamamış, açsalar da kiralarını ödeyecek kadar bile kazanamamış esnafımızı düşünüyorum.
Evlerini kiraya vermek ve aile ekonomilerine bu kira gelirleriyle katkı sunmak için bekleyen ev sahiplerini düşünüyorum.
Öğrenciye kiraya veririm düşüncesiyle hazır kredi faizleri de düşmüşken daire alıp yüzbinlerce TL’lik kredi borcuna girerek daire alan vatandaşları düşünüyorum.
Binlerce öğrenciye hizmet eden ulaşım sektörünü ve o sektörden ekmek yiyen yüzlerce insanla birlikte ailelerini düşünüyorum.
Zor bir sonbahar ve zor bir kış geçireceğimiz ortada.
Bu süreçte bilhassa yerel esnafımıza sahip çıkmamızın ne kadar önemli olduğu da alenen apaçık ortada.
Ve bir kez daha kent ekonomisini köylülerimizin yani kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımızın kurtaracağı da.
***
Bu sonbahar ve kış mevsiminde öyle zannediyorum düşünmeye bol bol vaktimiz olacak.
Hani şu kelle başı kira olarak gördüğümüz, kelle başı yumurta-ekmek hesabı yaptığımız öğrencilerin bu şehir için, bu şehrin ekonomisi için, bu şehrin esnafları ve vatandaşları için ne denli kıymetli olduklarını bu bol vakitlerde umarım iyiden iyiye düşünüp idrak ederiz.
Bartın Üniversitesi’nin şehre nasıl ve ne denli büyük bir katkı sunduğunu da bu bol vakitlerde anlarız diye düşünüyorum.
Hani şehir olarak destek vermekten kaçındığımız, bir çöpümüzü bile bağışlamaktan çekindiğimiz üniversitenin değerini.
Hani her yıl yurdun ve dünyamızın dört bir yanından 15 binden fazla öğrenciyi Bartın’a taşıyan üniversitemizin.
***
Her şey bir yana esnaflarımızın da kendilerini sorgulama vakitleri olur inşallah.
Vatandaş bir işyerine bir işletmeye girdiğinde soru sormaya çekiniyor çünkü bu şehirde.
Elbette işini layıkıyla yapan esnaflarımızı bir kenara ayırmak ve onlara teşekkür etmek lazım ama!
Birçok öğrenciden ve birçok memurdan defalarca kez duydum;
-Paramızla sopa yiyoruz (mecazi)
-Esnafların yüzü hiç gülmüyor (gerçek)
-Soru sormaya, fiyat sormaya korkuyoruz
-Öneride bulunmaya çekiniyoruz
-Eleştirmek mi? Asla!
Şehre gelen öğrenciler ve şehrimizde görevlerini sürdüren memurlar neden bu söylemleri çok kez dile getiriyorlar?
Öğrenciler ya da memurlar mı hizmet almayı bilmiyor?
Bizim esnaflarımız mı hizmet sunmayı bilmiyor?
Sizce..?
***
Bölgeler arası folklor yarışması düzenlenir.
Finale Ege zeybek ekibi ile Karadeniz horon ekibi kalır.
Büyük final büyük ödül demektir.
İki ekipte bu ödülü almak için varlarını yoklarını ortaya koyarlar.
Ekiplerin final gösterileri bittikten sonra heyecanlı bir bekleyiş başlar.
Geçmek bilmeyen dakikaların ardından nihayet sonuç açıklanır.
Galip kim? Birinci kim?
Ege zeybek ekibi birincidir.
Karadeniz ekibi üzgün, yılgın, mutsuz ve bozguna uğramış durumdadır.
Bir yanda sevinç bir yanda hüzün…
Ege ekibi sevinç çığlıkları atarak 1’inciliği kutlarken bizim Karadeniz ekibi hala kan ter içinde ve soluk soluğadır.
O halde kafa kafaya vermiş yaşadıkları hezimetin nedenini sorgulamaya başlamışlardır.
Karadeniz ekibindeki Temel yenilginin ve yaşadıkları ağır mağlubiyetin nedenini çoktan bulmuştur…
-Uşaklar biz çok acele ettuk. Keşke bizde zeybekler gibi düşüne düşüne oynasayduk.