'Sandıktan ödü kopan bir iktidar var'

CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu'yla birlikte 106 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.

CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu’yla birlikte 106 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ile Beylikdüzü ve Şişli Belediye Başkanları ve çok sayıda belediye görevlisi, gazeteci ve sanatçının gözaltına alınmasını “sivil darbe” olarak niteleyen Bankoğlu, “19 Mart, sivil darbe olarak tarihimize geçti. Millet iradesini, Anayasa’yı, seçme ve seçilme hakkını gasp etme girişimidir. Tek adam rejimi milletten korktuğu için, koltuk korkusuyla yargı sopasını kullanarak önüne gelene saldırıyor. Bu millet tek adamdan büyüktür, asla başaramayacaksınız” dedi.

İstanbul Saraçhane Meydanı’nda yüz binlerce kişinin katıldığı mitinge katılan Bankoğlu, “Milletin evi Saraçhane’de Hitler faşizmine karşı dünyanın ortak sloganına dönüşmüş olan ‘ya hep beraber ya hiçbirimiz’ diye haykırıyoruz.” paylaşımlarında bulundu.

İmamoğlu, Saray Rejimi’nin korkulu ismi!

Bankoğlu şunları söyledi: İstanbul’da milyonlarca yurttaşın üç kez seçtiği, Cumhurbaşkanı adaylığı kesinleştikten sonra akıl mantık dışı suçlamalarla sadece hukuktan değil, rasyonellikten uzak abuk bahane ve suçlamalar serisi ile 19 Mart’ta bir sivil darbeye uyandık.  2019’da da 2024’te de seçilmesine engel olamadıkları İmamoğlu, AKP’nin büyüyen millet korkusunun da ismidir. Yaptıkları plan gereği yine sabahın seherinde başkanımızın evine baskın şeklinde yapılmış, Sayın İmamoğlu tıpkı diğer belediye başkanlarımız gibi emniyete davet edilmek yerine azılı suçlulara yapılmayan bir uygulama ile evinden alınmıştır. İtibar suikastının ilk koşulu bu çirkin tabloyu yine sahneye koymakla başlamıştır. Masumiyet karinesi yine korunmamıştır. Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olmuş, üç kez İstanbul Belediye Başkanlığını kazanmış ve cumhurbaşkanı adayı bir kişiyi saf dışı bırakmak için demokrasinin beli kırılmıştır. Önceki gün 31 senelik üniversite diplomasının iptal edilmesiyle ile AKP’nin halk iradesine yönelik gasplarının devamının geleceği belliydi.

Darbe sadece ordu aracılığıyla yapılmaz. Anayasanın, demokratik kurumların ve işleyişin yok sayıldığı, hak ve hukukun siyasallaşmış yargıyla hedef alınması da bir tür darbedir. Sandığı inkar eden, sandıktan ödü kopan bir AKP var. Sözde demokratik hukuk devletinde, başta Erdoğan olmak üzere hükümetin Türkiye özgürlükler ülkesi dediği ortamda bu darbe yapılmıştır. Belediye başkanları, yönetim kadrosu, gazeteciler, sanatçılar 106 kişi evinden alınıp emniyete götürülmüştür. İnternet kısıtlanmış, yollar ve metrolar kapatılmış, sosyal medya erişimi sınırlandırılmıştır. 12 Eylül darbesinden bu yana İstanbul’da ilk kez belediye başkanının bu şekilde gözaltına alındığına tanık oluyoruz. Yine ardından yaşananlar da hiçbir darbe döneminde yaşanmadı. Bu tablo Saray’ın şürekasıyla yaşadığı büyük korkunun göstergesidir.

Dün piyasa 15 Temmuz’dan daha kötü bir gün yaşadı

Hukuk devletinden çıkmanın bedelini ise ne yazık ki Türkiye yıllardır ödüyor. Dün ekonomimiz sadece 10 milyar dolara yakın bir kayıp yaşadı. Merkez Bankası, vatandaşların vergisini dövizi kontrol etmek için yine arka kapıdan satmak zorunda kaldı. Üstelik bunu sadece Türkiye’de değil bütün dünyanın gözü önünde yapıyorlar. Hazine ve Maliye Bakanı, VPN aracılığıyla sosyal medyada paylaşımlar yapmak zorunda kaldı. Ekonomimizin 15 Temmuz’dan bile daha fazla değer kaybettiği, küçüldüğü bir maliyet yaşattılar. Tüm bu yaşananların tek sebebi, İmamoğlu’nun partimizin Cumhurbaşkanı adaylığı için başvurması, ön seçime sayılı günler kalması. Erken seçimin dillendirilmesinden bile korkan bir iktidar, partimizin demokrasi tarihimizde ilk kez adayımızı ön seçimle belirlememizden de aynı şekilde korkmuştur. Yargıyı, mahkemeleri de kendi siyasal ikbalinin aracı haline getirmiştir. Güya İBB’de yolsuzluk bedeli 560 milyar liraymış. Bu bütçe İBB’nin bütçesinden bile daha fazla. Üstelik 2019’dan 2024’e İBB Meclisi’nde çoğunluk AKP’deydi. Bu mantığa göre göre AKP’li Meclis Üyeleri yapılanları görmemişler, duymamışlar! Bu iddiaları yandaş medyada dile getirenler, paylaşımlarını da silmek zorunda kaldı. Böyle deli saçması iddialarla başkanımıza kumpas kurdular.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz

Tüm vatandaşlarımız siyasi görüşü ne olursa olsun bu darbeye karşı demokrasiye sahip çıkmak zorundadır. Sokaklarda, meydanlarda Anayasaya, seçim hakkımıza, demokrasimize ve hukuk devletine sahip çıkmazsak sonumuz otoriter rejimlerle yönetilen toplumlardan farklı olmayacaktır. Türkiye’nin demokrasi kültürü, birikimi ile halkımızın feraseti ve deneyimi, tek adam rejiminden büyüktür. Türkiye, tek adamdan büyüktür. Milletin yeniden laik, demokratik bir hukuk devleti olabilmek için tek güvencesi olan CHP’yi 23 yıldır parçalama çabaları sonuçsuz kalacaktır. Dün üniversiteli gençlerden, emekli vatandaşlarımıza kadar herkes sokaklarda demokratik hakkını kullanarak bu darbeci zihniyeti protesto etti; geleceğine, sandığa ve demokrasimize sahip çıktı. Bu çabamızı, mücadelemizi büyüterek sürdürmeliyiz. Gazetecilerden, sosyal medyadaki paylaşımlardan, sokak röportajlarından ödü kopan, uykuları kaçan, köşeye sıkışmış, sağlıklı düşünme ve mantıklı hareket etme kabiliyetini tamamen yitirmiş hasta bir iktidarla karşı karşıyayız. Ekrem İmamoğlu özelinde AKP’nin halka öfkesine karşı hep birlikte hareket etmeliyiz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.

CHP’li Bankoğlu, milletvekilleri, belediye başkanları, parti üyeleri ve vatandaşların katılacağı Saraçhane yürüyüşlerine katılmaya devam edeceklerini belirtti.

 

Bakmadan Geçme