Kurtkaya, 'Afetler Bartın'ın makus kaderi değil'
Kurtkaya'dan afetlere ilişkin açıklama..
Gelecek Partisi Bartın İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya Bartın’da yaşanan sel afetine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Gelecek Partisi Bartın İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya Bartın’da yaşanan sel afeti sonrası açıklamalarda bulundu. Bartın’da sel afetinin her yıl tekrar ettiğini ifade eden Kurtkaya, alınması gereken önlemlere de değindi.
“Taşkın riskinin tehlikeli boyutlara geldiğini gözlemledik”
Kurtkaya, 2021 tarihinde meydana gelen sel afetinden bu yana Bartın’da yaşanan afetleri sıraladığı açıklamasında şunları söyledi; Tarih 11 Ağustos 2021 Batı Karadeniz’de etkili olan aşırı yağış sonucu meydana gelen sel, su baskını ve heyelanlar ülkenin gündemine oturdu. Bartın ilimiz başta olmak üzere Kastamonu ve Sinop illerini de etkileyen sellerde toplam 82 kişi hayatını kaybetmişti. 228 kişi ise yaralandı. 16 kişi için ise kayıp başvurusu yapılmıştı. Kastamonu, Sinop ve Bartın afet bölgesi ilan edildi. O dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Batı Karadeniz'deki sel felaketinin Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli sel baskınlarından bir tanesi olduğunu ifade etmişti. Tarih, 26-27 Haziran 2022 Batı Karadeniz de ve Bartın ilimizde 320 gün sonra aynı bildik görüntüler aynı bildik yıkımlar olmaya devam etti. Etkili olan aşırı yağış sonucu meydana gelen sel, su baskını ve heyelanlar. Bartın'ın merkezinde taşkın riskinin tehlikeli boyutlara ulaştığını gözlemlemiştik. Bartın’a bağlı Kayadibi Çavuş Köyü’nde Arıt Deresi yakınlarında bulunan evleri su bastı. Alt katlarda yaşayan bazı kişiler mahsur kaldı. Bartın'ın Ulus ilçesinde bağlı Yenikışla Köyü’nde bulunan bir camide sel sularının yarattığı akıntıya dayanamayarak yıkıldı. Olayın yaşandığı sırada camide kimsenin bulunmaması nedeniyle yaralanma ya da can kaybı olmamıştı. Kumluca Beldesi Zafer köyü büyük bir afet yaşadı. Sel felaketi nedeniyle bir vatandaşımız vefat etmişti. Bartın-Kozcağız yolu da Kozcağız Irmağı’nın taşması sonucu ulaşıma kapandı. Jandarma ekipleri yolun her iki tarafını iş makineleriyle kapatarak araç geçişine izin vermemişti. Yolun kapatılmasından hemen önce güzergaha giren bazı araçlar ise suda mahsur kaldı. Bartın Irmağı'nın Kozcağız ve Ulus kolu, taşma noktasına geldi. Irmaktaki su seviyesinin yaklaşık 10 metre yükseldiği görüldü. Kentin yüksek kesimlerinden gelen sular, bazı noktalarda yolların kapanmasına neden oldu. Bartın merkeze bağlı Arıt köyünde bulunan Arıt Deresi'nin Çöme Boğazı mevkisinde sular yükseldi. Dere, taşma noktasına gelirken, köyde bazı tarım alanları da sular altında kaldı. Kozcağız Beldemizde evleri iş yerlerini su bastı. Otobüs terminalini neredeyse su basmış durumda. Tam anlamıyla göle dönmüş durumda. Arka tarafta okul da aynı durumda. Kozcağız'a giriş ve çıkışlar durduruldu. Kimseye izin verilmiyor. Terminal suya teslim olmuş durumda. İş makinesi suyu tahliye edebilmek için çalışmalarını sürdürdü.”
“Yaralar bir an önce sarılmalı”
Kurtkaya’nın açıklamasının devamında şu ifadeler de yer aldı; “Bartın ırmağında su seviyesinin yükselmesiyle Bartın Merkezimizdeki yalı mevkinde bulunan tüm esnaflarımızın iş yerlerini sular bastı. Esnafımızın çoğu malzemelerini kurtaramadı.
Tarih 8-9 Temmuz aradan bir yıl geçti ve Bartın ilimizde aynı görüntüler. Bu sefer yaka seliyle birlikte yalı mevki, çatmaca mevki, Kemerköprü, Arıt beldesi, Kozcağız beldemizden sonra Cumhuriyet Mahallemiz ve Atılım Sanayi Sitesi de sular altında kaldı. Peki neden böyle oldu? Kurtarıcı olarak yapılan barajlar, bitiminden bu güne kadar 5 yıl geçmesine rağmen Bartın ilimiz 3 yıl üst üste büyük felaketler yaşadı. Barajların yapımında eksiklikler mi var? Yoksa yanlışlıklar mı var? Veya dere ve ırmak ıslah projeleri barajlardan önce mi yapılması gerekiyordu? Buradan sayın yetkililere sesleniyoruz. 1. Bir an önce eksik kalan dere ıslah projelerinizi tamamlayınız. Islah ettik dediğiniz dereleri temizleyiniz. 2. Bartın ırmak ıslah projesini hayata geçiriniz. Bu tür afetleri Bartın'ın makûs kaderi deyip geçiştirmeyiniz. Gerekli tedbirleri alınız. 3. Mağdur olan esnaflarımızın mağduriyetlerini bir an önce karşılayınız. Selde mağdur olan ve zarar gören esnafımızın ve hemşerilerimizin yaralarını biran önce sarınız.”
“İhmalkârlık doğal olmamalı”
Başkan Kurtoğlu, afetlere karşı alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı, “Gelecek Partisi Bartın İl Başkanlığı olarak kent-insan sağlığı için atılması gereken adımları parti vizyonumuz doğrultusunda şöyle sıralıyoruz:
-Küresel ısınmayla birlikte iklim değişikliğinin yaratacağı olumsuz etkileri azaltmak amacıyla beldenin de özellikleri dikkate alınarak ağaçlandırma ve yeşil alanların hacminin artırılması, doğal ve yenilenebilir enerji imkânların araştırılarak milli ekonomiye katılımının sağlanması hedeflenmektedir.
-Deprem, sel ve su baskınını ve diğer afetlerle ilgili olarak; belde, bölge ve Türkiye gerçekleri göz önünde bulundurulup risk alanları tespit edilecek, kentsel dönüşün çalışmalarına ve bu bağlamda imar çalışmalarına hız ve gerekli önem verilerek belde halkının güvenliği ve esenliği sağlanmalıdır.
- Kentsel Dönüşüm Şehir Planlaması; Görünen o ki bizler, Bartın ilimizin içinde yaşayıp, serpilip, gelişip bütüncül hissetmekten ziyade bir savaşçı gibi şehrimizle karşı karşıya konumlanmaktayız. Bu meyanda sorunu tanımlamak, çözüm üretmek, iş birlikleri geliştirmek, tehlikeli süreci geriye çevirmek veya dönüşümü başlatacak farkındalık yaratmak ancak Bartın genelinde, belediyecilik ve örgütlü insan çabalarıyla kentsel dönüşüm ve planlama ile mümkündür.
- İklim değişikliği, afet zarar azaltma, afetlere dayanıklı toplum ve ülke, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile bütünleşik afet ve acil durum planlarını politikalarımıza kalıcı olarak yerleştirilmeli.
-Kontrol ve denetim mekanizmasın dürüst ve ilkeli çalışmasını sağlayacak mekanizmalar geliştirilmelidir.
-Dikey mimariden vazgeçip, yatay mimariye dönüş yapılmalı.
-Parsel bazlı imar terk edilmeli ve hiçbir zaman izin verilmemelidir,
-Üst ölçekli planlarda belirlenen doğal ve kentsel sit alanları, özel çevre koruma alanları, orman alanları, potansiyel ağaçlandırma alanları, sulak alanlar, içme ve kullanma su havzaları, milli parklar, tabiat parkları, yaban hayat koruma alanı, doğal peyzaj alanları, birinci sınıf tarım alanları, meralar, fundalıklar, ovalar, dere yatakları ve tabiatı koruma alanları plan tadilatıyla imara açılmamalıdır.
Afetler doğal olabilir, tedbirsizlik ve ihmalkârlık doğal olmamalıdır.”