Köpeğe cinsel istismar davası

Bartın'da köpeğe cinsel istismar davasının 2'nci duruşmasında görgü tanıklarının ifadeleri dinlendi. Tanık S.P. köpeğin araba çarpmış gibi çığlık attığını ve o anların videosunu çektiğini belirtti. Tanıklardan B.K. ise çektikleri görüntüleri jandarmaya vereceklerini söylemesinin ardından M.D.'nin kendisine 'Canın istiyorsa seni de yapayım' dediğini iddia etti.

Köpeğe cinsel istismar davası
TAKİP ET Google News ile Takip Et

2021 yılının Temmuz ayında Bartın’da köpeğe cinsel istismarda bulunduğu iddiası ile gözaltına alınan ve bir haftalık tutukluluk süresinin ardından adli kontrollü olarak serbest bırakılan M.D.’nin yargılamasına devam edildi. Görülen 2’nci duruşmada tanıkların ifadeleri dinlendi.

Olay Bartın’da 2021 yılının Temmuz ayında meydana geldi. İddialara göre 66 yaşındaki M.D. isimli şahıs fındık tarlasında komşusunun köpeğine cinsel istismarda bulundu. Aynı köyde ikamet eden komşular tarafından M.D'nin köpeğe cinsel istismar anları ise cep telefonu kamerası ile kayıt altına alındı. Görüntülerin sosyal medya platformlarında paylaşılmasının ardından Jandarma ekipleri M.D.'yi gözaltına alınırken Bartın Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği ile köpeğin sahibi M.D.'den şikayetçi oldu. Bartın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne bağlı veteriner hekim tarafından muayenesi yapılan köpek ise sahibine teslim edildi.

Jandarmadaki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilen M.D. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bir haftalık tutukluluk süresinin sonrasında M.D. adli kontrollü olarak serbest bırakıldı.

Olayla ilgili 14 Aralık 2021 tarihinde görülen ilk duruşmanın ardından bugün görülen duruşmada olay sırasında video kaydı alan tanıkların ifadeleri dinlendi.

Köpek M.D.'nin altındaydı

Bartın Adliye Sarayında 4. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada olay günü annesiyle birlikte tarlaya giderken duydukları sesler üzerine olayın videosunu çektiğini söyleyen tanık S.P., “Tarlaya gidiyorduk. Fındık tarlasından köpek sesleri duyduk. Köpek sanki araba çarpmış gibi çığlık atıyordu. Çalılar olduğu için ne olduğunu göremedik. Sonra yolun alt tarafında indik. Köpek M.D.’nin altındaydı. Videosunu çektim. M.D. bizi fark edince bizimle tartışmaya başladı. Anneme, ‘İstiyorsan seni de yapayım’ dedi.” şeklinde konuştu.

Canın istiyorsa senide yapayım...

Tanık B.H. ise mahkemedeki ifadesinde, “Tarlaya giderken ağlayan bir köpek sesi duyduk. M.D.’nin altında köpek vardı. Köpeğin üzerinde hareket ediyordu. Kendisine ayıp değil mi diye sordum. Videonu çektik jandarmaya vereceğiz dedim. Bana, ‘Canın istiyorsa seni de yapayım’ dedi.” Diye konuştu.

Sanık M.D. tanıkların iddialarını kabul etmezken mahkeme ileri bir tarihe ertelendi.

Duruşmanın ardından Bartın Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği, Bartın Çevre Kültür ve Doğal Varlıkları Koruma Derneği, Hayvan Hakları İzleme Komitesi, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, BurHak Çalışma Merkezi, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği, Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği, Hayvanlara Adalet Derneği, Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi, Gaziantep Barosu Hayvan Hakları Merkezi tarafından ortak basın açıklaması düzenlendi.

Savunmaları kabul edilebilir değil

Bartın Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkan Yardımcısı Gökben sakarya tarafından okunan  basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “25 Temmuz 2021 günü, M.D. isimli şahıs, Bartın Kayadibi Çavuş Köyü’nde bir kişinin sorumluluğu altındaki bir köpeğe tecavüz etti. Fail hakkındaki şikayet üzerine gözaltına alındı ve tutuklandı. Ancak fail sadece 7 gün tutuklu kaldı sonrasında ev hapsi kararı ile yargılanmaya devam etti. Geçtiğimiz Aralık ayında ise ev hapsi kararı da kaldırıldı ve fail hakkındaki adli kontrol tedbiri her ayın 15. günü imza atma şeklinde düzenlendi. Bugün (23 Şubat 22) görülen duruşmada ise Hakim sivil toplum kuruluşlarının davaya katılma taleplerini reddetti ve 15 günde bir imza atma adli kontrol kararını da kaldırdı. Dava 24 Mayıs saat 14.45’e ertelendi. Sanığın iktidarsız olduğuna dair rapor alınması talebi ise reddedildi. Bu duruşmada dinlenen tanıklar ilk ifadeleriyle uyumlu beyanda bulundular. Fail M.D hakkında yürütülen soruşturma kapsamında olaya şahit olan, kanıt olarak sunulan videoyu çeken ve bağırma seslerini duyan kişilerin, M.D’nin cinsel organını dışarıda ve hayvanın üzerinde gördüklerine dair ifadelerine dayanılarak bir iddianame hazırlandı ve savcı failin cezalandırılması istedi. Geçtiğimiz duruşmada fail kendini “uyurken bir anda yuvarlanarak hayvanın üzerine düştüğünü”,  iktidarsız olduğunu” söyleyerek savunmaya çalıştı. İlk ifadesinde de “zaten köpek erkekti”, “üzerime iftira atıldı” diyen M.D’nin bu akıl almaz savunmaları kabul edilebilir değil. 

Yasanın reklamını yaptılar

İfadelere ve videoya dayanarak failin köpeğe cinsel saldırıda bulunduğu açık olmasına rağmen bu şahıs  cezasızlıktan faydalanıyor ve aramızda dolaşıyor. 14 Temmuz'da Hayvanları Koruma Kanunu'nda ve TCK'da hayvanları ilgilendiren bazı değişiklikler yapıldı. Yasa yapıcılar tarafından "devrim niteliğinde" olduğu söylenen bu yasa uygulamada hiçbir şeyi değiştirmedi çünkü failler hala serbest. Yasa değişikliğinden önce ise hayvana tecavüzün ve şiddetin cezası sadece idari para cezasıydı. Yapılan değişiklik ile kanuna  ’Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır’’ maddesi eklendi. Ancak Türkiye’de 3 yılın altındaki cezalar ertelenebiliyor, yasa yapıcılar bunu bilmelerine rağmen “hayvana tecavüze, şiddete hapis cezası geliyor” diyerek yasanın reklamını yaptılar. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki bu karar sadece toplumsal tepkiyi baskılamak için alındı çünkü hayvanların hayatında değişen bir şey yok. 

Sanıklar cezalandırılmıyor

Hayvanlar hukuk önünde hala birer nesne olabilir ancak biliyoruz ki hayvanlar hissedebilen duygulu, bilinç sahibi varlıklardır ve yaşama, özgür olma, şiddetten uzak olma, beden dokunulmazlığı gibi en temel hakları korunmalıdır. Türkiye’de hayvana şiddet çok yaygın olmasına rağmen cezalar yetersiz, aksine failler bu cezalar ile resmen ödüllendiriliyor. Bu şiddet olaylarının çok büyük bir kısmı ortaya bile çıkmazken, kanıt sağlanan vakalarda bile sanıklar cezalandırılmıyor. Eğer hayvanın sorumluluğunu alan biri yoksa, suçüstü olmayan durumlarda, şikayet hakkı Tarım Bakanlığı’na ait. Yani sokakta yaşayan hayvanların yaşadıkları hak ihlalleri için vatandaş şikayetçi olamıyor ve bakanlık da işini yapmadığı için bu ihlaller adli vaka bile olamıyor.

Ceza alt sınırı 3 yıl olmalı

Türkiye’de cinsel şiddet hükümet politikaları ile güçlenirken tecavüzcüler “iyi hal indirimi” ile mükafatlandırılıyor. Tabi ki hayvanlar da bu politikalardan etkileniyor. Bugün Türkiye’de hayvana tecavüz üstü örtülen çok yaygın bir şiddet biçimi. Geçtiğimiz Temmuz’da yapılan değişikliğe kadar Hayvanları Koruma Kanunu’nda hayvana tecavüz “hayvanla cinsel ilişki” olarak tanımlanıyordu. Bu tanım yapılan değişiklik ile cinsel saldırı olarak değiştirilse de hayvana tecavüze olan bakış açısını çok iyi özetliyor. Bugün Türkiye’de ineklerin, koyunların, köpeklerin, kedilerin, tavukların, kazların, eşeklerin… cinsel şiddete maruz bırakıldığını biliyoruz ancak erkekliğin dokunulmazlığı yüzünden bu şiddetin üstü örtülüyor.  Hayvana yönelik şiddetin son bulması için koruyucu ve önleyici çalışmalara ve caydırıcı cezalara ihtiyacımız var. Yıllardır talep ettiğimiz gibi hayvana yönelik cinsel istismar ve şiddet fiillerine hapis cezası gelmeli bunun için de ceza alt sınırı 3 yıl olarak belirlenmelidir.

Davanın takipçisi olacağız

Hayvanlar neşeyi, hüznü, acıyı, sevgiyi bizler gibi belki de bizlerden çok daha derin bir şekilde deneyimlerler. Hayvanlara yaşattığımız her acı onlarda iyileşmesi zor yaralar açıyor. Yasalar önünde hayvanlar hala birer mal olsa da hayvanlar bizler için hakları olan bireyler ve hakları geri verilene kadar hayvanlar için verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu davanın da sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz. Çünkü bu sistemin göstermelik adaletini değil, gerçek adalet istiyoruz.”

Bakmadan Geçme