Kılıçdaroğlu, Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Genel Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu (CHP), 'İş cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince, hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya yeniden dönmeler geldi. Fazla ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak şunu söyleyeyim, sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım' dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı, genel başkan adayları Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özel'in Ankara Spor Salonu’nda yerlerini almasıyla başladı.
Ankara Spor Salonu’ndaki CHP 38. Olağan Kurultay’ında yeniden genel başkanlığa aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, salondaki delege ve üyelere seslendi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ittifak ortakları ile güzel bir ilerleme kaydettiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı seçimine gelince ortakları tarafından sırtından hançerlendiğini söyledi.
“Örgütünün bu 7 maddeyi Türkiye coğrafyasının her yerinde seslendirmesini istiyorum”
CHP’nin bütün kurultaylardan güçlenerek çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloyu 7 madde halinde bilginize sunacağım ve örgütümün bu 7 maddeyi Türkiye coğrafyasının her yerinde seslendirmesini istiyorum. Bir, bugün içinde bulunduğumuz koşullarda Anayasa fiilen askıya alınmıştır. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti artık Türkiye'de işlememektedir. İki, ‘saray devleti’ çok da oradan yetmezliğiyle karşı karşıyadır. Güçler ayrılığı ilkesi tümüyle fiilen bitmiştir. Üç, yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek ve milyonları yardıma muhtaç hale getirmek saray devletinin politikasına dönüşmüştür. Üzülerek görüyoruz ki, yoksulluk kabullenilen bir kültür haline dönüşmek üzeredir. Yoksulluğun meşrulaştırılması, aynı zamanda eşitsizliklerin de meşrulaştırılmasına yol açmaktadır. Bu sosyal devlet anlayışına aykırıdır ve sıradan yurttaşın herhangi bir yurttaşın hak arama talebini önlemektir. Yoksulluğu kabullenme kültürünün aşama aşama iktidar tarafından yerleştirildiğini bilmemiz lazım. Öyle bir noktaya getirdiler ki Türkiye'yi bireysel yasa dışı zenginleşme adeta bir başarı olarak hayranlıkla izlenir hale getirildi. Dört, Türkiye fiilen yarı açık cezaevine döndürmüş durumdadır. Gazeteciler görevlerini yapamaz haldedirler. Bu kurultayımızda, şu anda tutuklu olan Tolga Şardan’a, Can Atalay’a, Osman Kavala’ya, Selahattin Demirtaş’a, Tayfun Kahraman’a, Çiğdem Batar'a ve Barış Pehlivan'a selam gönderiyoruz. Selam olsun size demokrasi kahramanları. Beş, iktidarda kalmak için her türlü iğne ve sahtekarlığı yapma adeta sarayın meşru politikası haline gelmiştir. Altı, ülkenin dış politikası fiilen iflas etmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin'de bile Türkiye'nin sözü geçmemektedir. Ortadoğu'da yaşanan bütün sorunların çözüm adresi bir dönem Türkiye'ydi. Herkes Türkiye'ye gelirdi, başvururdu, sorunlarımızı çözün diye. Türkiye bu şansını yanlış dış politikayla kaybetmiştir. Yedi, yanlış dış politikanın bedeli olarak Türkiye bir sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür. Para karşılığı dönüştürülmüştür. Türkiye'nin 85 milyonu iradesi sığınmacı deposu olsun diye Avrupa'ya satılmıştır, Avrupalılara satılmıştır. Bunu gittiğiniz her yerde anlatmanız gerekir. Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Acıdır ama bir gerçektir” ifadelerini kullandı.
“Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 6 parti olarak çok yol aldıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “İş cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince, hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya yeniden dönmeler geldi. Fazla ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak şunu söyleyeyim, sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Usta Nazım’ın dediği gibi ateşi ve ihaneti gördük ama yılmadık, yıkılmadık, çalıştık. Yapılan bütün kumpaslara rağmen yalana, dolana rağmen beşli çetelere rağmen vatandaşlık verilen milyonlarca sığınmacıya rağmen, saray devletinin harcadığı milyarlara rağmen saray devletinin valilerine, kaymakamlarına ve bürokratlarına rağmen çalıştık. Yılmadık, yıkılmadık, asla boyun eğmedik. Şuna inanıyordum, yolu doğru olanın yükü ağrı olur. Yükümüz ağrıdı. Üstelik hançerlerle beraber yükümüz ağırdı. Ama beni asıl üzen sırtımdaki yük değildi arkadaşlar. Sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, kazanamadık. Daha nefes almadan değişim söylemleri başladı. Değişim söylemini dillendirenler uzun süredir değişmeyenlerdi. Ama seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu. Herkesin aklı olan herkesin bilmesi gereken bir gerçek var. Değişmeyen tek şey değişim değil, değişim hayatın kendisidir” diye konuştu.
“Bay Kemal'in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal’i arkadan hançerlemeyeceksin”
Kendisi ile yol yürüyenlerinde kendisine ihanet ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için başka partilerin Cumhuriyet Halk Partisini dizayn etmelerine izin vermeyeceksiniz. Kimlerin neyi beklediğini çok iyi biliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin nasıl karıştırdıklarını da çok iyi biliyorum ama unuttukları bir şey var. Bu örgüt 100 yıllık bir örgütün ve bu örgüt çimentodur. Türkiye’nin çimentosudur. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için paramiliter gruplardan korkmayacaksınız. SADAT’ın kapısına dayanacaksınız, meydan okuyacaksınız. Meydan okudum. İki oğlu ve eşi öldürülen Emine Şenyaşar’ın dosyası sürekli sümen altında tutulurken Şanlıurfa'ya gideceksiniz. Emine Şenyaşar'a sahip çıkacaksınız. Hakkı, hukuku, adaleti savunacaksınız ve onun dosyasını açtılar. Açmak zorunda kaldılar. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için vefalı olacaksın. Bay Kemal'in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal’i arkadan hançerlemeyeceksin” dedi.