Karavan hobiden sektöre dönüştü, dünya pazarına göz dikti
Türkiye'de karavan sektörü pandemiden sonra vites artırdı
Türkiye’de karavan sektörü pandemiden sonra vites artırdı. Karavan son dönemde bir hobi olmaktan çıktı. Bu alanda hem sıfırdan imalat hem de mevcut araç üzerinde dekorasyon ve tasarım yapılarak uzun seyahatlerde kullanılacak karavanlar üretiliyor.
Pandemiden sonra Türkiye’de karavan kullanımı oldukça arttı. Son dönemde bu alanda faaliyet gösteren şirket sayısı 450’e ulaştı. Şirketlerin dışında, kendi aracını hobi amaçlı karavana çeviren gezginler de eklendiğinde, Türkiye’de ayrı bir karavan pazarı oluştuğu görülüyor.
Sektör, şuan dünyayla entegre değil, ancak hızlı gelişmeyle dünyadaki 20 milyon adetlik plakalı karavan pazarından yüksek pay almayı hedefliyor. Bu alanda Türk karavan sektörü olarak uluslararası organizasyonlar düzenleniyor.
Üretimde 5 kat büyüme
Pandemiyle beraber üretimde 5 kat bir büyüme olduğunu anlatan sektör temsilcisi Tamer Karaoğlu, “İhracatta da yüzde 400’lük bir artış yaşadık. Hayatımıza pandemiyle beraber karavan hayatı girmiş oldu. Karavan üreticisi oldukça fazla arttı. Bir karavan ekonomisi ve sektörü oluştuğunu söyleyebiliriz ve bu sektör hızla büyüyor. Şuanda 450 kayıtlı ve binin üzerinde üretici var. Arzu ederseniz siz kendi minibüsünüzü yaptırabilirsiniz ya da sıfırdan yaptırabilirsiniz. Çekme karavan ve motokaravan olarak ikiye ayrılıyor. Uzun ve sık yapılan seyahatlerde motokaravan, yılda bir kez kere çıkılacak gezilerde ise çekme karavan tercih ediliyor” dedi.
“32 ülkeden ziyaretçi ağırlayacağız”
Bu alanda yüksek katılımlı organizasyonların yapıldığını, 13 - 17 Eylül büyük bir fuar düzenleyeceklerini anlatan Karaoğlu, “Çok yakın zamanda İstanbul’da Pendik Marina’da bir karavan fuarı düzenleyeceğiz. Türkiye’den sektörde önde gelen 80 firma ve yurt dışından 5 yabancı firma fuara katılım gösterecek, 32 ülkeden binlerce karavan meraklısını ağırlayacağız” dedi.
Türk karavan sektörünün hızlı gelişmeyle operasyonel ve donanım olarak yakın zamanda dünyada ilk 5 ülke arasına gireceğini vurgulayan Karaoğlu, “Çok ciddi anlamda bir üretim talebi var. Bir firma ayda 60 tane çekme karavan, motokaravan firması ise 25 adet üretim yapabilir” diye konuştu.
Sektörün genel olarak en büyük ihtiyacının nitelikli personel olduğunu kaydeden Karaoğlu, “Bu alanda meslek olarak kabul edecek genç arkadaşlara ihtiyacımız var. Karavanın içerisinde mobilya, elektrik aksamını düzenleyecek nitelikli personel en büyük ihtiyacımız” şeklinde konuştu.
’Karavan köyleri’ kuruldu
Pandemiyle birlikte artan izole yaşam isteği karavan sektörünün gelişimiyle devam etti. İzole yaşam, her türlü altyapı ihtiyacının sağlandığı imkanlarla oluşturulan karavan kamp alanlarıyla yaz-kış yaşanabilecek duruma geldi.
50 araçlık kapasiteyle oluşturulan alanda, karavanlara enerji, internet ve atık giderleri hizmeti veriliyor. Kamp alanı hakkında bilgi veren tesisin sahibi Atıf Düzgün, “Kamp alanımız 50 araçlık bir kapasiteye sahip. Geldiklerinde elektrik, temiz su ve atık su giderlerimizin olduğu parsellere araçlarımızı yerleştiriyoruz. Alanımızda kameralarımız var, internetimiz mevcut. Tesisimiz 12 dönümlük bir arazi üzerine kurulu, çevrede marketler de var. Kolay ulaşım sağlanabilecek bir konumdayız” dedi.
Ağırlıklı olarak yıllık talepler aldıklarını belirten Düzgün, “Biz ağırlıklı olarak yıllık konaklama talebi alıyoruz. Kışlama dediğimiz hem yaz hem kışın kalabiliyorlar. Sektörde çok fazla karavan olduğu için yeteri kadar kamp alanı bulunmuyor. Açılan kamp alanları hemen doluyor, mevcutta talep fazla. Konaklamak isteyenlerin kendi karavanlarının olması gerekiyor” şeklinde bilgi verdi.
"Uzaktan çalışanlar uzun dönem de kalabiliyor"
Kampta çocuklarıyla birlikte yazın tamamında ve kışın hafta sonu konaklayan aileler oluyor. Uzaktan çalışma imkanı olanlar işlerini buralardaki internet hizmetiyle hallediyor. Çocukların burada doğayla iç içe bir yaşam sürmesinden memnun olduklarını anlatan Süleyman Yücel, “Bu gibi alanlarda uzun dönem kalınabiliyor. Okulların bizi bağlamadığı bir zamanda yaz boyu hem tatil hem de doğayla iç içe olma, çocuklarımızı güvenli bir ortamda özgürce büyütebilme, toprağa dokunabilme imkanlarını burada kullanabiliyoruz. Büyükşehirler bu bir problem. Temel ihtiyaçların tamamı burada karşılanabiliyor. Burada ayağınız çamur olacak, sineklerle mücadele edebileceksiniz en büyük problemler bu gibi durumlar oluyor. Yaz geceleri geç biter geç saatte uyuruz. Sabah kalktığımızda bahçeyle çiçeklerle ilgileniriz. Hafta içi mesai saatleri içerisinde uzaktan bilgisayarımla işlerimi halledebiliyorum” diye konuştu.