İstiklal Marşının kabulünün 101. yılı coşkuyla kutlandı
12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü programı Bartın Kültür Merkezinde geniş bir katılım ile coşkuyla kutlandı.
12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü programı Bartın Kültür Merkezinde geniş bir katılım ile coşkuyla kutlandı.
Bartın Valiliğince 12 Mart günü yapılması planlanan İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy programı hava şartları nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmişti. Bağımsızlığımızın en önemli sembollerinden olan İstiklal Marşımızın kabulünün 101. yılı Bartın Valiliğince düzenlenen program ile dolu dolu kutlandı.
Bartın Kültür Merkezinde gerçekleştirilen 12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü programında saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından, İstiklal Marşını Ezbere Okuma Yarışmasında dereceye giren öğrencilere Bartın Valisi Sinan Güner tarafından ödülleri takdim edildi.
Yarışmada birinci olan öğrenci Yağmur Beşkaya’ ya ödülünün verilemesinin ardından İstiklal Marşını ezbere okuyarak salonda bulunanlara duygu dolu anlar yaşattı. Beşkaya, sahneden ayrılırken, “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin.” Dedi.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi Okul Müdürü Hüseyin Serdar Gazoz, Mehmet Akif Ersoy’un hayatını ve kişiliğini anlattığı konuşmasında, “Mehmet Akif 1873 yılında İstanbul’un dönemin en küçük, en muhafazakar, en yoksul mahallelerinden biri olan Fatih semtinde doğar ve büyür. Hayatı burada tanır ve keşfeder. Toplumsal dokuyu burada hisseder ve kendisini onun bir parçası olarak görür. Toplumun o dönemdeki yazılı olmayan olanaklarının toplumsal geleneklere nasıl etki ettiğini, hangi çelişkilere, hangi tahriplere yol açtığını, neleri çürüttüğünü, neleri eskittiğini ve nelerin yenilenmesi gerektiğini bu mahalle hayatında gözlemler. Yenilenmek ile kendisi olarak kalmak ya da kendisi olmak arasındaki tercihlerini burada idrak eder.
Akif, bu semtte, bu mahallede bu inanç kültürünün ortasında mahalle hayatının bütün renk ve çizgilerini yaşar. Babası onu 8 yaşından itibaren Fatih Camii’ne götürür. Fatih Camii Mehmet Akif için oyun, masal ve samimiyet demektir. İnanç ve coşku demektir. Yetişkinlik ve çocukluk samimiliği demektir. İşte yetişkin Akif’in temel portrelerinin belirginleştiği, çocuk Akif’in dünyası, kısacası Akif’in kendisini bulduğu dünya böyledir. Akif’in mizacı, ele avuca sığmayan bir çocuk. Çalışkan ama haşarı. Okuldan döner dönmez sokağa fırlayan, kabına sığmayan bir mizaç. Masal dinlemeden uyumayan bir ruh. Uyuması için kendisine masal anlatılırken uyuyakalan Saime Hanımın eline mangalda kızdırdığı cevizi bırakarak yakan yarıda kalmışlığı kabullenemeyen bir kişilik. Akif, böyle bir ortam içerisinde o günün geleneklerine uygun olarak 4-5 yaşlarındayken Emir Buhari Mahalle Mektebi’ne yazdırılır. Ortaöğrenimine Fatih Merkez Rüştiyesi’nde başlar. Aynı zamanda Fatih Camii'nde Farsça derslerini takip eder. Gençlik yılları da çocukluğu gibidir.
Ele avuca sığmaz. Ama çalışkandır. Mehmet Âkif, rüştiyedeki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerinde hep birinci olur. Rüştiyeyi bitirdikten sonra 1885'te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi’ne kaydolur. 1888’de okulun yüksek kısmına devam etmekte iken babasını kaybeder. Mehmet Âkif öncelikle meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak istediği için Mülkiye İdadisi’ni bırakır. O yıllarda yeni açılan ve ilk sivil veteriner yüksekokulu olan Ziraat ve Baytar Mektebi'ne (Tarım ve Veterinerlik Okulu) kaydolur. Okul yıllarında spora büyük ilgi gösterir; başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katılır. Şiire olan ilgisi okulun son iki yılında artar. Mektebin baytarlık bölümünü 1893 yılında birincilikle bitirir ve daha sonra bu okulda Türkçe öğretmenliği yapar.
Yurtdışında seyahatler yapar ve toplumu inceler. Yaşadığı toplumun acılarını yakından hisseden Akif bunu şiirlerine döker ve memleketine adar. 27 Aralık 1936 yılında da vefat eder. Şimdi naaşı Edirnekapı Şehitliğinde, manevi varlığı ise Türk halkının yüreğindedir.” İfadelerinde bulundu.
Fatih Sultan Mehmet Anadolu Lisesi öğrencilerinin hazırlamış olduğu İstiklal Marşı Oratoryosu ve tiyatro gösterisinde, Mehmet Akif’in vatan sevgisini ve İstiklal Marşını hangi şartlarda kaleme aldığının hikâyesi canlandırıldı. Lise öğrencilerinin gerçekleştirdiği tiyatro ve oratoryo performansı, salonda büyük beğeni topladı.
Program tiyatro gösterisinin yapılmasının ardından solanda bulunan izleyicilerin alkışlarıyla sona erdi.