Hukuk mücadelesi olarak nitelendirilemez...
Valilikten açıklama...
Bartın Valiliği geçtiğimiz gün yerel medyada yayınlanan “Meclis Hukuk Mücadelesinde Son Noktayı Koydu” başlıklı haberle ilgili açıklamada bulundu.
28 yıldır hurdacıların işgalindeydi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birinci ve İkinci 100 Günlük Eylem Planında yer alan “Boş tutulan kamu arazilerinin üretime ve yatırıma açılması konusundaki talimatları” gereğince; tarım, hayvancılık, eğitim, sanayi ve turizm yatırımı yapmak isteyenlerin Valilik tarafından her türlü vasıtayla ve ısrarla Bartın’a davet edildiği vurgulanan açıklamada habere konu taşınmazın İl özel İdaresine ait olduğu ve 28 yıldır hurdacıların işgalinde kalmış, vasfını yitirmiş, mezbelelik bir yer halini aldığı vurgulandı.
23 milyon TL’lik yatırım bütçesiyle başvurdu
Söz konusu atıl alanda lavanta tarımı yapmak isteyen bir yatırımcının 23 milyon TL’lik yatırım bütçesiyle Valilik Yatırım Ofisine başvurduğu ve bu araziyi 20 yıllığına kiralama talebinde bulunduğu da belirtilen açıklamada, “Kişinin yatırım niyetinin değerlendirilebilmesi için öncelikle İl Encümenin yasal yetkisi dâhilinde 3 yıl süre ile kiralanması, yatırım yapması halinde projenin, 25 yıla kadar kiraya verme yetkisi bulunan İl Genel Meclisine sunulması düşünülmüştür.
Yer teslimi 6’ncı ayda yapıldı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının lavanta ekilecek yerler ile ilgili belirlemiş olduğu esaslara göre hesaplanan bedel üzerinden üç kez ihaleye çıkılmış, sonunda İl Encümeni tarafından, 3 yıl süre ile 04.03.2020 tarihinde kiralama ihalesi sonuçlandırılmıştır. Ancak, taşınmazın işgal altında olması ve taşınmaz üzerinde bulunan hurdaların kaldırılma sürecinin uzaması nedeniyle kiralayan kişiye teslimi İl Özel İdaresi tarafından 08.06.2020 tarihinde yapılabilmiştir.
Dikimi kasım ayında çeliklemesi mart ayında
Lavanta bitkisinin dikim zamanı kasım ayıdır, fide çeliklemesi de mart ayında yapılır. Dolayısıyla, lavanta tarımının başlayacağı kasım ayına kadar arazinin bir kısmına, Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda izin verildiği kadar yasal kenevir (tıbbi bitki) ekimi yapılmış kalan kısmın boş tutulması yerine sanayi vasıflı tarımsal ürün üretilmesinde yarar bulunduğu, bu uygulamanın, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunun 6’ncı maddesinde il özel idarelerinin görevleri arasında sayılan yeni tarım ürünlerinin çiftçilere tanıtılması görevlerinden olduğu, lavanta tarımı yapılamayacak dönemde, Bartın’daki çiftçilere yeni bir ürün tanıtımı yapılmasının faydalı olacağı değerlendirilmiştir.” Denildi.
İl Genel Meclisi idarenin yerine geçerek karar alamaz
Açıklamanın devamında ise, “Yatırımcının birkaç ay içerinde, toprak iyileştirme ve sulama tesisleri için 3 milyon TL tutarında yatırım yaptığının ve 200 kişi çalıştırmaya başladığının görülmesi üzerine, İl Özel İdaresine ait taşınmazları 25 yıla kadar kiraya verme yetkisi İl Genel Meclisinde bulunduğundan 3 yıldan uzun süreli kiralama talebi karar verilmek üzere İl Genel Meclisine havale edilmiştir. İl Genel Meclisi, Ağustos ayı toplantısında, bu teklifi kabul veya red etmek yerine, lavanta dikim vaktinin gelmediği konusunda bilgilendirildiği halde, kiralanan alana lavanta dikilmediği gerekçesi ile sözleşmedeki eksikliklerin giderilmesi ve sözleşmenin iptali işlemlerinin başlatılması için dosyanın iadesine karar vermiştir. İl Genel Meclisi, kendisine havale edilen teklifi kabul veya red eder, bunun dışında idarenin yerine geçerek karar alamaz.
Kiralama süresinin uzatılması oy birliği ile red edildi
Bu nedenle, Ağustos ayı meclis toplantısında alınan karar; Vali tarafından, İl Özel İdaresi Kanunun 15’inci maddesindeki geri gönderme yetkisi kullanılarak, bir kez daha görüşülerek kesin karara bağlanması talebiyle Meclise iade edilmiştir. Eylül ayı toplantısında, kiralama süresinin uzatılması konusundaki teklif görüşülerek oy birliği ile red edilmiştir.
Hukuk mücadelesi olarak nitelendirilemez
Dolayısıyla, İl Genel Meclisi, kendisine havale edilen konuyu Eylül ayı toplantısında görüşüp yetkisi dâhilinde karar verdiğinden, Vali tarafından hukuka uygun görülerek tasdik edilmek suretiyle kesinleştirilmiştir. Görüleceği gibi hukuk mücadelesi olarak isimlendirilen süreç, Vali tarafından İl Genel Meclisine havale edilen bir konunun görüşülerek usulüne uygun bir şekilde olumlu veya olumsuz bir karara bağlanmasını sağlamak için İl Özel İdaresi Kanununun 15’inci maddesinde gösterilen işlemlerin yapılmasından ibarettir. Vali ve İl Genel Meclisinin yasal yetkilerini kullanması bir hukuk mücadelesi olarak nitelendirilemez.” İfadelerine yer verildi.