Bu sözler Hattat'a
GMİS Genel Başkan Yardımcısı Mutlu: 'Bizim bu faciayı yaşamamızın yegâne sebeplerinden biri Hattat Holding'dir çünkü bizi bir kenara sıkıştırdılar.'
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden kazasını araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nun 7’nci toplantısında sunum gerçekleştirdi.
11 saati aşkın süren toplantıda komisyon üyelerinin sorularını cevaplandıran Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Hattat Holding’e ateş püskürdü.
Mutlu konuşmasında, “Bizim bu faciayı yaşamamızın yegâne sebeplerinden biri Hattat Holding’dir çünkü bizi bir kenara sıkıştırdılar.” Dedi.
Kazada işçilerimizin bir kusuru yoktur
Komisyonda açıklamalarının yanı sıra sorulara da yanı veren Mutlu, “Yeraltı kömür madenciliği içerdiği riskler itibarıyla dünyanın en ağır ve tehlikeli iş koludur. İşletmecilik kurallarına uyulmadığı zaman bu risklerin katlanarak arttığı açıktır. Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesinde alınan önlemlere rağmen bu kadar büyük çaplı kazanın meydana gelmesi İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Önlemlerinde ve alınması gerekli sıralı emniyet tedbirlerinde büyük bir eksiklik ve ihmal olduğunu göstermektedir. Bu eksiklik işveren ve temsilcilerinin olup kazanın meydana gelmesinde çalışanlarımızın kusuru yoktur. Maden kazalarının kader olmaktan çıkarılması için kazanın nedenleri ortaya konmalı, bu kazanın son olması için ilgili Yasa ve Yönetmelikler çerçevesinde gerekli önlemler alınmalıdır.” Dedi.
Hattat bir kürek kömür çıkarmadı
Amasra sahasının özel sektöre devredilmesi konusunda ki soruyu da cevaplandıran Mutlu, 2005 yılında Hattat Holding’in havzaya girerek en büyük ihaleyi aldığını söyledi.
Termik santral açmak için bölgede kömür üretimi yapacaklarını ilan eden firmanın bugüne kadar bir kürek dahi kömür çıkarmadığını anlatan Mutlu, “Bu insanlar on altı yıldır, on yedi yıldır bu bölgede bir kürek kömür çıkarmadılar. Daha bir-iki yıl önce termik santralle onları ortaklaştırıp canlı yayından yayın yapıldı. “5 milyon ton buradan üretim yapılacak. 5 bin kişi çalışacak.” denildi. Şu anda Hattat Holding’de çalışan kişi sayısı 100 ve bir kürek kömür çıkarılmadı. Şu anda insanlığımdan utanarak söylüyorum, bunu başka bir şekle sokmak için söylemiyorum. Faciayı yaşadığımız gece Mehmet Hattat telefonu açmış canlı yayında, müdürü önünde, bizim önümüzde, arkasına bir tane Çinli uzman takmış, sayın bakanlarımızın yanına girmeye teşebbüs ediyor. “Efendim, Çinli uzmanımız var, iyi bir tahlisiyeci, kurtarma ekibine dâhil olsun.” Türkiye Taşkömürü Kurumunun tahlisiye ekibinden daha büyük tahlisiye ekibi şu anda Türkiye’de yok. Dünyada ödül almış bir tahlisiye ekibimiz var.
Faciayı yaşamamızın sebeplerinden biri Hattat Holding’dir
Bu özel sektör sahibi bu acıdan nemalanmaya çalışarak şu anda orada sanki işçi alıyormuş gibi bir hava uyandırıyor ve devleti de milleti de işçimizi de bizi de sömürmeye devam ediyor; biz bunu söyledik, söylemekten de çekinmeyeceğiz. Yani az önce burada bizi mevcut iktidarın hegemonyası altında olmakla suçlayanlara iyi bir cevap olsun diye söylüyorum. Bunu yapmıyoruz. 2005’ten bu yana, orada hiç kimsenin çalışmadığını ve orada üretim yapma amacıyla gelinmediğini yaşayarak gören insanlarız. Ve bugün yine de çalışılmayacak, yarın yine çalışılmayacak, iddia ediyoruz. Çünkü kendisi ağzıyla ifade ediyor: “Ben buraya termik santral açmaya geldim. Ben kömürcü Hattat olmaya gelmedim.” diyor. Dolayısıyla bu konuda eski Sayın Enerji Bakanımız da buradayken, gerekli mercilerdeki yetkililer de buradayken hepinizin huzurunda söylüyorum: Bizim bu faciayı yaşamamızın yegâne sebeplerinden biri Hattat Holding’dir çünkü bizi bir kenara sıkıştırdılar.
Şehitlerimiz için üretmeye devam edeceğiz
Üretim alanlarımızın büyük çoğunluğunu Hattat Holdinge verdiler. Biz, ruhsat bölünmesi aşamasında Hattat Holdinge tolerans tanındığına dair mahkemeye verdik. “Siz yetkili değilsiniz.” diye mahkeme bizi reddetti. Üst mahkemeye taşıdık, mücadelemiz devam ediyor. Biz, söylenen bütün eksikliklerle alakalı vicdanen rahatız. Mücadeleci bir sendikayız. Türkiye’deki en mücadeleci maden sendikası olduğumuzu söylüyoruz ve iddia ediyoruz ve bu mücadelemizden bu faciayı yaşadık diye vazgeçmeyeceğiz. Orada ifade ettiğim gibi hem üretimimize inadına devam edeceğiz, hem de şehit arkadaşlarımızın hatırına, anısına o müesseseyi yaşatmak için mücadele edeceğiz hem iş güvenliği ve iş sağlığı kurallarının daha iyi uygulandığı ortamlarda üretim yapmaya inadına devam edeceğiz.” Şeklinde konuştu.
Orada işçinin suçu yok evet Sayıştay kaç kez rapor tutmuş burada çalışma risklerini niye kimse önlem alması havalandırma zayıf denildi uygun mesaflerde sondaj yapılmadı o gün ocak tahliye edilmiş tam güvenlik alınmadan niye gariban ocağa sokuluyor yazık degilmi 42 kişiye geride biraktiklarina tek dert işci ocaktan çıkmasın başka kimsenin bir derdi yok