İletişim Başkanı Altun, Batılı medya organlarına yüklendi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Batılı medya organlarına yüklenerek, Cumhurbaşkanımız aleyhine manşetler atan sözde prestijli yayın organları, esas itibarıyla taraftır. Bunlar esas itibarıyla Türkiye karşıtıdır, Türkiye düşmanıdır. Ve bunlar esas itibarıyla hakikat karşıtıdır, hakikat düşmanıdır. Bunların kendi ideolojileri, kendi ajandaları, Türkiye'yi dizayn etmeye yönelik girişimleri ne yazık ki farklı yol ve yöntemlerle devam etmektedir. Fakat ne olursa olsun bu platformların, bu uluslararası medya kuruluşlarının gayretleri karşılık bulamayacaktır'' dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Batılı medya organlarına yüklenerek, "Cumhurbaşkanımız aleyhine manşetler atan sözde prestijli yayın organları, esas itibarıyla taraftır. Bunlar esas itibarıyla Türkiye karşıtıdır, Türkiye düşmanıdır. Ve bunlar esas itibarıyla hakikat karşıtıdır, hakikat düşmanıdır. Bunların kendi ideolojileri, kendi ajandaları, Türkiye’yi dizayn etmeye yönelik girişimleri ne yazık ki farklı yol ve yöntemlerle devam etmektedir. Fakat ne olursa olsun bu platformların, bu uluslararası medya kuruluşlarının gayretleri karşılık bulamayacaktır’’ dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Bab-ı Ali Okulu sertifika programına katıldı. Sultanahmet’te bulunan İletişim Başkanlığı Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleşen programa İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürü Metin Erol ve birçok öğrenci katıldı. Altun, burada sertifika almaya hak kazanan öğrencilere sertifikalarını verdikten sonra bir konuşma yaptı.
"Batı’da Sayın Cumhurbaşkanımız aleyhine manşetler atan sözde prestijli yayın organları, esas itibarıyla taraftır, Türkiye düşmanıdır’’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine manşetler atan Batılı medya organlarına yüklenen Altun, "Babıali’de bir yanda yerli milli damarın aktığını, bir yandaysa Batıcı, dışarılıkçı bir damarın aktığını görürüz. Babıali’yle alakalı üstat Necip Fazıl’ın Babıali kitabı başta olmak üzere pek çok hatırat vardır. Bir tarafta yine milli irade yanlısı damar, bir taraftaysa milli irade karşıtı, vesayet yanlısı bir damar vardır. Bunu da çok açık bir şekilde görebiliriz. Ne yazık ki kıymetli genç kardeşlerim, tarihsel olarak uzun yıllar Batıcı, o dışarıdaki damar dediğimiz damarın milli irade karşıtı, vesayetçi damarın basın tarihimizde milli ve yerli damara göre, milli irade yanlısı damara göre çok daha güçlü, çok daha baskın olduğunu görüyoruz. Üzülerek bunu ifade etmemiz gerekir. Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, demokratikleştikçe, yeni atılımlarla dünyada kendi adından söz ettirdikçe, bir taraftan bu alanda da milli irade karşıtı basının hegemonyasını yitirdiğini de göstermişler. Milli irade yanlısı basının daha da güçlendiğini görmeye başladık. Elbette milli irade karşıtı vesayetçi basın ne yazık ki bugün Türkiye’de hala varlığını sürdürmektedir. Fakat hegemonyasını yitirmiş çok önemli bir unsurdur. Batıcı unsurların Türkiye’yi yeniden Batılı sömürge düzeninin bir üyesi yapmak isteyenlerin elbette gayretleri devam etmektedir. Medya üzerinden bu noktada faaliyetlerini sürdürdüklerini görüyoruz. Bu süreçte bu unsurların Batı’daki medya devlerini, ana akım medya şirketlerini ve yine dijital alanda faaliyet gösteren medya şirketlerini, sosyal medya platformlarını yardımlarına çağırdıklarını görüyoruz. Bu ürettiğimiz unsurlar, sosyal medya şirketleri, Batı’da bugün Sayın Cumhurbaşkanımız aleyhine manşetler atan sözde prestijli yayın organları, esas itibarıyla taraftır. Bunlar esas itibarıyla Türkiye karşıtıdır, Türkiye düşmanıdır. Ve bunlar esas itibarıyla hakikat karşıtıdır, hakikat düşmanıdır. Bunların kendi ideolojileri, kendi ajandaları, Türkiye’yi dizayn etmeye yönelik girişimleri ne yazık ki farklı yol ve yöntemlerle devam etmektedir. Fakat ne olursa olsun bu platformların, bu uluslararası medya kuruluşlarının gayretleri karşılık bulamayacaktır. Zira milletin iradesine, halkın sözüne, kararına bu türden, yol ve yöntemlerle etki etmeye çalışmak karşılık bulamaz. En güçlü oldukları dönemlerde bile Türkiye tarihinde bunlar ara dönem başarıları elde etseler de gün sonunda hezimete uğramışlardır. Milletin iradesi her daim muzaffer olmuştur, bugün de böyle olacaktır’’ dedi.
"Ya bağımsızlıktan ya bağımlılıktan yana olacağız’’
Konuşmasının devamında pazar günü gerçekleşecek olan seçimlere değinen Altun, "Esas itibarıyla bugün Türkiye’de önümüzde iki seçenek var. Çok kıymetli bir kararın arifesindeyiz. Ya bağımsızlıktan ya bağımlılıktan yana olacağız. Ya Türkiye’nin büyümesinden yana olacağız ya da Türkiye’nin küçülmesinden yana olacağız. Ya ülkemizin birliğinden yana olacağız, dirliğinden yana olacağız. Ya da ülke yeniden emir alan, ne yazık ki pek çok iç çelişkiyle malum bir ülke olmasını temenni edeceğiz. Ya istikrar diyeceğiz, ya karnını çek diyeceğiz. Ben elbette sizlerin doğru tarafta olduğunuzu çok iyi biliyorum. Doğrudan yana olduğunuzu elbette biliyorum. Fakat müsaadelerinizle bu yetmez diyorum. Zira bugün bunu anlatma zamanıdır ve sizler Allah’ın izniyle doğrunun yanında olarak, Türkiye için en doğrusunun ne olduğunu bilerek, Cumhurbaşkanımızın liderliğinin büyük ve güçlü Türkiye için ne anlama geldiğini bilerek muhataplarınızı bu noktada ikna ederek doğruyu en net şekilde anlatmalısınız. Ve inşallah Türkiye’nin daha büyük, daha güçlü, daha müreffeh bir ülke olması noktasında sizler bu gayreti ortaya koyacaksınız. Sizler Cumhurbaşkanımızın gençlerin yüz yılı olacak dediği Türkiye yüzyılında evelallah bugüne kadar elde edilen birikimleri ileriye taşıyacak olanlarsınız. Birileri bu kazanımlarımızı bertaraf etmek, Türkiye’yi ne yazık ki yeniden dışarıdaki Batılı sömürge düzeninin emrine amade kılmak için çabalıyorlar. Talimatı, emirleri ve yöntemleri de onlardan alıyorlar. Fakat evelallah milletin iradesi onları da, efendilerini de yerle yeksan edecek. Onları da efendilerini de yenilgiye uğratacak ve Türkiye şahlanış dönemini dolu dizgin yaşayacak. Türkiye’nin büyümesini, Türkiye’nin daha güçlü bir ülke olmasını hiçbir dış güç ve onların içerideki unsurları engelleyemeyecek. Evelallah bu millet iradesinin arkasında durmaya devam edecektir’’ şeklinde konuştu.
Programın sonunda Fahrettin Altun öğrencilere plaketlerini takdim ederken, Altun’a üzerinde hat yazısı bulunan levha hediye edildi.