• Haberler
  • Ulusal
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu

AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuşan Erdoğan, İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor dedi.

AK Parti 8’inci Olağan Büyük Kongresi’nde konuşan Erdoğan, "İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anakra Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti 8’inci Olağan Büyük Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, geçmişteki kirli oluşumlarla tavizsiz bir mücadele yürütüldüğüne dikkati çekerek, "Parti kimliği taşımayan, siyasi meşruiyete sahip olmayan bu kirli muhalefete de aynı şekilde eyvallah etmedik. Milletin bize yüklediği emaneti bugüne kadar yere düşürmedik. Millete, milletin emanetine, milletin egemenliğine, demokrasiye ve hukuka dönük her türlü saldırıya göğsümüzü daima siper ettik. Hangi kökene, meşrebe, mezhebe, siyasi görüşe mensup olursa olsun, 85 milyonun devletin nazarında eşitlendiği, eşit görüldüğü, haklarının ve yükümlülüklerinin eşit olduğu bir sistemi ülkemizde inşa ettik. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki, Türkiye’yi ‘ötekisizleştiren’ parti biziz. Kendini öteki olarak gören veya hisseden kim varsa, hepsini ülkenin asli unsuru haline getirdik. Muhafazakarından Alevisine, Kürdünden Romanına, dünün Türkiye’sinde ne kadar ötelenen ve ötekileştirilen kesim varsa, bugün hepsi de büyük ve güçlü Türkiye’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Alevi vatandaşlarımızın taleplerinin çok önemli bir bölümünü karşıladık. Diller, lehçeler, klavyeler, tabelalar üzerindeki yasakları ortadan kaldırdık. Üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın dramına son verdik. Kadınların devlet kurumlarında başörtüleriyle özgürce çalışabilmesine imkân sağladık. 84 yıllık hasretin ardından Fatih’in emaneti olan Ayasofya’yı açarak, Ezan-ı Muhammedîlerle, tekbirlerle, dualarla buluşturduk. Hiç kimsenin diline, dinine, mezhebine, etnik kökenine bakmadık. Siyasetin demokratik alanını genişlettik; daha evvel konuşulması mümkün olmayan nice reformu 22 yıl boyunca sabırla hayata geçirdik" ifadelerini kullandı.

"İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor"

İş dünyasında da önemli adımlar atıldığını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye için katma değer üreten esnafımızın, sanayicimizin yanında olduk. Sermayeyi Anadolu’ya yayarak, daha önce bir avuç İstanbul seçkininin inhisarında olan yatırımı, üretimi, istihdamı genişlettik, büyüttük. Şimdi bakınız değerli kardeşlerim. Son tartışmalar gösteriyor ki bazı hastalıklar halen devam ediyor. İmtiyazlarını kaybetmek istemeyenler, eski vesayetçi söylemlerle siyasete ve hükümete ayar vermeye çalışıyor. Batılı güçlerle kurdukları asimetrik ilişkilere güvenenler, Türkiye’nin değiştiğini, eski Türkiye’nin artık olmadığını kabullenemiyor. AK Parti döneminde sermayelerine sermaye katan iş dünyasının içindeki bir grup, kirli muhalefet anlayışını yeniden devreye alma çabasındadır. Geçmişte manşetler ve ellerindeki finans-kapital üzerinden siyasetçileri tehdit eden bu ekibin tek derdi, kayıplarını devlet hazinesinden yeniden tazmin ettirmektir" şeklinde konuştu.

"Eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz, biz de size buna göre muamele ederiz"

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Aslında biz bunlara, ülkemizi büyüterek, geliştirerek zincirlerinden kurtulma, küresel düzeyde eşit şartlarda rekabet etme şansı verdik. Ama demek ki, zihinler temizlenmeden, sadece zincirlerden kurtulmak insanları ve kurumları özgür kılmaya yetmiyor. Kaos baronlarına diyoruz ki; bu devlet ve millet, sizin rüyalarınızı kâbusa dönüştürme iradesine, gücüne, kudretine sahiptir. İşinizi düzgün yaptığınız, ülkemize değer kattığınız, milletimize istihdam sağladığınız müddetçe hep yanınızda olduk, olmayı da sürdüreceğiz. Ancak eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz, biz de size buna göre muamele ederiz. Siyaset yapmak istiyorsanız, işte er meydanı. Ülkemizde şu an 170’in üzerinde siyasi parti var. Bunlara bir tane daha eklenirse, demokrasimiz daha da zenginleşir. Ama ‘kayıt dışı siyaset’ yapma dönemi artık kapanmıştır. Yeni Türkiye’de kayıt dışı ekonomiye de kayıt dışı siyasete de yer yoktur. Bu sözlerim sadece siyaset heveslisi sermaye temsilcilerine değil, aynı zamanda komprador burjuvazinin gönüllü taşeronluğuna soyunan muhalefet partilerinedir. Türkiye değişmiştir; siz de eskiyi hortlatmaya çalışmak yerine, bu yeni Türkiye’ye alışmak, politikalarınızı buna göre belirlemek zorundasınız. Bütün bunları açık yüreklilikle dile getirirken, ilhamımızı ve cesaretimizi ülkemize son 22 yılda kazandırdığımız devasa yatırımlardan alıyoruz. Biz, muhalefet gibi lafla peynir gemisi yürütmenin çabasında değiliz. Milletimize olan minnet borcumuzu daha fazla çalışarak, daha fazla icraat yaparak, daha çok hizmet ederek ödemenin gayretindeyiz."

"Milletimiz de destek verdikçe çok daha fazlasını yapacağız"

AK Parti döneminin son 22 yılını değerlendiren Erdoğan, "Son 22 yılda bizden önce yapılanları her alanda 3’e, 5’e, 10’a katladık. Derslik sayımızı 343 binden 622 bine, üniversite sayımızı 76’dan 208’e, yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 182 binden 995 bine, gençlik merkezi sayımızı 9’dan 469’a, spor tesisi sayımızı bin 575’ten 4 bin 469’a çıkardık. Hastane yatak sayımızı 164 binden, 183 bini nitelikli olmak üzere, toplam 271 bine yükselttik. Toplamda 37 bin 332 yataklı 35 şehir hastanemizi hizmete sunduk. İhtiyaç sahiplerine 1 trilyon 455 milyar liralık sosyal yardım ödemesi yaptık. Bölünmüş yol mesafemizi 6 bin 101 kilometreden 29 bin 730 kilometreye çıkardık. Otoyol uzunluğumuzu bin 714 kilometreden 3 bin 796 kilometreye yükselttik. Toplam 2 bin 32 kilometre uzunluğunda hızlı tren ağı inşa ettik. Havalimanı sayımızı 26’dan devraldık, 32 ilaveyle 58’e çıkardık. TOKİ eliyle toplam 1 milyon 481 bin konutu tamamladık. Bunun ne kadar büyük bir hizmet olduğunu 6 Şubat depremlerinde gördük. Kısa sürede 207 millet bahçemizi hizmete açtık, 80’ini açılışa hazır hale getirdik. Çiftçilerimize güncellenmiş rakamla toplam 2 trilyon 51 milyar liralık destek verdik. Sanayide 175 yeni organize sanayi bölgesi, 48 endüstri bölgesi, 105 teknopark, 1.333 AR-GE merkezi ve 336 tasarım merkezi kurduk. Yerli elektrikli otomobilimiz Togg’un üretiminde 52 bini aştık. Enerjide kurulu gücümüzü 31 bin 846 megavattan 115 bin 975 megavata çıkardık. Karadeniz’de 710 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik. Gabar’daki petrol üretiminde günlük 76 bin varili geçtik. Tabii bunlar sadece özet rakamlar. Hepsini anlatmaya kalksak, değil saatler, günler yetmez. Tek tek şehirlerimize ve ülkemiz geneline hangi hizmetleri ve yatırımları kazandırdığımızı, bunlardan faydalanan kardeşlerim zaten çok iyi biliyor. Allah ömür, milletimiz de destek verdikçe çok daha fazlasını yapacağız" açıklamasında bulundu.

"Uluslararası yatırımlarda da tarihi bir atılım gerçekleştirdik"

Makro ekonomi alanına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Bakın, daha fazla yatırım, üretim ve ihracat prensibiyle dolar cinsi milli gelirimizi 6 kat artırdık. Türkiye’yi trilyon dolarlık ekonomiler ligine taşıdık. Dünya ekonomisinden aldığımız pay yüzde 0,7’den yüzde 1,1’e yükseldi. Kişi başı gelirimiz 3 bin 600 dolardan 2023 itibarıyla 13 bin 243 dolara çıktı. Geçen yılın verileri açıklandığında, inşallah, 15 bin doları aşacağız. Sanayide katma değer üretimimizi 95 milyar dolardan 320 milyar dolara getirdik. Satın alma gücü paritesine göre, 2023 yılında dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın ise 4’üncü büyük ekonomisi olduk. Savunma sanayiinden otomotive, tarımdan turizme kadar her sektörde gücümüzü tahkim ettik. Bugün İHA üretiminde dünyada birinciyiz. Savunma sanayi ihracatında ise dünyada 11’inci sıradayız. Bir savunma sanayi şirketimiz, çalışan kişi başına 300 bin dolar ihracat yaparak bu alandaki küresel devleri geride bıraktı ve zirveye yerleşti. 2002 yılında Türkiye’de sadece 4,5 milyon otomobil varken, bugün bu rakam 16,5 milyona yaklaştı. Çiftçimizin eli ayağı olan traktör sayımız 1 milyon 600 bini buldu. Yıllık otomobil satışı ise 91 binden 1 milyona yükselerek tam 11 kat arttı. Ticari araçlardan beyaz eşyaya, çelikten güneş panellerine, çimentodan hazır betona kadar birçok sektörde Avrupa’nın lideriyiz. Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10 içindeyiz. Turizmde Avrupa’da 4’üncü, dünyada 5’inci sıraya yükseldik. Geçen sene 62 milyondan fazla kişiyi ağırladık, 61 milyar dolardan fazla turizm geliri elde ettik. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık, 262 milyar dolara getirdik. Uluslararası yatırımlarda da tarihi bir atılım gerçekleştirdik. Ülkemiz 2002 yılına kadar toplam 15,1 milyar dolar yatırım çekebilmişken, son 22 yılda bu rakamı 18 kat artırarak 272 milyar doların üzerine çıkardık. Uluslararası sermayeli firma sayımız ise 83 bini aştı" ifadelerine yer verdi.

"Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı"

Deprem, salgın gibi çeşitli konjonktürel sıkıntıların geçici olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Türkiye, büyük bir dönüşümün ve heyecan verici bir ekonomik atılımın eşiğindedir. Bölgemizdeki gelişmeler bu süreci kolaylaştıracak ve hızlandıracaktır. Yaklaşık 2 yıldır uyguladığımız yeni ekonomi politikalarının etkisini görmeye başladık. Merkez Bankamızın rezervleri 173 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı. Bu rakam biz göreve geldiğimizde sadece 27,5 milyar dolardı. Üretim ve ihracatla birlikte istihdam oranımız da hızla artıyor. Sadece son bir yılda 1,1 milyonun üzerinde ilave istihdam sağladık. İşsizlik oranımızı yüzde 8,5 seviyesine indirdik. Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için son 2 yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık kaynak kullandık. Geçtiğimiz haftalarda 101 bininci konutun anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. Kalan 252 bin konutun inşasını da inşallah yıl başına kadar bitireceğiz. Depremin sebep olduğu ağır faturaya rağmen bütçemizi kontrol altında tuttuk, mali disiplinden taviz vermedik. Enflasyondaki düşüş hızlanarak devam edecek. Enflasyon düştükçe alım gücü daha da artacak. Bunun olumlu etkisini de emeklimizden işçimize, memurumuzdan öğrencimize 85 milyonun hepsi bizzat hissedecek, görecek ve bundan istifade edecek. İnşallah biraz daha sabredecek ve hedeflerimize ulaşacağız" değerlendirmesinde bulundu.

"En büyük korkumuz, kendi statükomuza teslim olmaktır"

Ekonomide ve demokraside elde edilen başarılan, reform iradesinin sürekliliğine borçlu olduklarını vurgulayan Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun, reform irademizi daima canlı tuttuk ve tutuyoruz. Reform çalışmalarımızı, aynı zamanda kendimizi yenilemenin, milletimize yeni şeyler söylemenin ve ülkenin önüne yeni hedefler koymanın temel zemini olarak görüyoruz. Bir defa şunu belirtmek isterim ki, 22 yılı aşkın süredir iktidarda bulunan bir kadro olarak en büyük korkumuz, kendi statükomuza teslim olmaktır. Bu anlayışla ‘Türkiye Yüzyılı Reform Programı’nı hazırladık. Kapsamlı reform planımız sayesinde ülkemizin büyüme potansiyelini ve verimliliğini artıracağız. Dünya Bankası’nın üst-orta gelir grubunda yer alan Türkiye, böylelikle yüksek gelirli ülkeler ligine yükselecektir. Şimdi programımızın genel çerçevesini burada sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. Reform programı kapsamında belirlediğimiz öncelikli alanlarda önemli atılımlar yapacağız: ekonomik dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm, sosyal politikalar, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler. Beş sütun üzerine inşa ettiğimiz Reform Programımızı, ülkemizin ve milletimizin beklentilerine cevap verecek bir anlayışla hazırladık. Ekonomik dönüşüm planıyla güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştıracak yeni tedbirleri devreye alıyoruz. Kamu yönetiminde mali kuralları güçlendirerek, kamu harcamalarında disiplini koruyacağız. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla ‘çok kazanandan çok alma’ prensibiyle kamu gelirlerini artıracağız. Geleneksel banknotlardan dijital paraya geçişi planlayarak, sermaye piyasalarının güncel teknolojiler ışığında derinleşmesini sağlayacağız. Sanayi Master Planı’nı oluşturarak mekânsal sanayi gelişimine planlı bir şekilde yön vereceğiz. Tersine beyin göçü ile insan kaynağımızın ülkemizde çalışmasını teşvik ederek, Türkiye’nin yüksek teknoloji kabiliyetlerini daha da geliştireceğiz. Kuantum teknolojilerinin ülkemizde gelişmesi için gerekli ortamı oluşturacağız. Yapay zeka hazırlık endeksinde, bize benzer ülkelerden daha iyi bir performansa sahibiz ve çıtayı daha yukarı taşımakta kararlıyız. Yeni Yatırım Teşvik Sistemi ve Yerel Kalkınma Hamlesi ile ülkemizin her köşesinin refah seviyesini ve üretim gücünü arttığını göreceğiz. Yatırım süreçlerini hızlandırarak, ‘Tek Durak Ofis’ anlayışıyla Türkiye’yi büyük yatırımların hedef ülkelerinden biri haline getireceğiz."

"Rekabetçi üretim yapısını tesis edeceğiz"

Tarımda planlı üretime geçildiğini ve bu çerçevede stratejik bir bakış açısıyla ele alındığını aktaran Erdoğan, "Akıllı ulaşım ve akıllı tarım sistemleriyle tarımda ve ulaşımda verimliliği artıracağız. Gıda arz güvenliğini temin ederek, vatandaşlarımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya erişiminin önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracağız. Yeşil kalkınma vizyonumuzla, yatırımlarımızı yeşil finansmanı aktif bir şekilde kullanarak büyütecek, rekabetçi üretim yapısını tesis edeceğiz. Sanayimizde yeşil dönüşümü sağlayarak yeni dönemin tehditlerini bertaraf edecek, potansiyel fırsatları ülkemiz için avantaja çevireceğiz. Sıfır Atık Sistemi’ni ülke çapında yaygınlaştırarak daha etkin bir yapıya kavuşturacağız. Emisyon Ticaret Sistemi ile sera gazı emisyonlarını azaltıp, karbon-sıfır ekonomiye geçişi hızlandıracağız. İhracatçılarımızı ‘Sınırda Karbon’ düzenlemesine hazır hale getireceğiz. Hidrojen ve jeotermal enerji de dahil olmak üzere, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı hızlandırırken, enerjide verimliliği artıracak yeni tedbirler uygulayacağız. Su ve taşkın yönetiminin yanı sıra, biyolojik çeşitliliğin korunmasında ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı.

"Hayat pahalılığının başlıca sebeplerinden biri olan kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz"

Dijital Devlet’e geçişin sağlanacağına dikkati çeken Erdoğan, "E-Devlet sistemini bugünün teknolojik yenilikleri ışığında güncelleyerek, Dijital Devlet’e geçişi sağlayacağız. Kamu ihale mevzuatını, dijitalleşmeyi, yenilikçiliği ve rekabetçiliği temel alan bir yaklaşımla güncelleyeceğiz. Sosyal politikalar alanında engellilerimizin, yaşlılarımızın ve dezavantajlı grupların hayatın her alanında aktif roller üstlenmelerini temin edeceğiz. Bir süredir hazırlıklarını yaptığımız Sosyal Konut Projemizi artık hayata geçiriyoruz. Böylece hayat pahalılığının başlıca sebeplerinden biri olan kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz. Deprem bölgesinin imarı başta olmak üzere, diğer şehirlerimizdeki kentsel dönüşüm projelerimiz de hızlanarak devam edecek" diye konuştu.

"Erişilebilir ve kaliteli sağlık hizmetlerini daha da geliştireceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir diğer önceliğimiz istihdamdır. İş ve çalışma hayatımızı, teknolojide ve yeni sosyolojide meydana gelen değişimlerle uyumlu hale getireceğiz. Kadınların ve gençlerin istihdama daha yoğun katılımını sağlayacağız. Yükseköğretim sisteminde revizyona giderek, üniversitelerimizin şehirlerle bütünleştiği ve üretim süreçlerine aktif olarak katıldığı yeni bir model tesis edeceğiz. Nüfus politikalarında yeni bir dönemi başlatıyoruz. Alarm veren nüfus artış hızımızı yükseltecek, demografik bünyemizi güçlendireceğiz. Tamamlayıcı sigorta modelleri ile sosyal güvenlik sistemimizin etkinliğini ve sürdürülebilirliğini tahkim edeceğiz. Aile bazlı gelir tamamlayıcı sosyal destek sistemi ile ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın daha güçlü bir şekilde yanlarında olacağız. Erişilebilir ve kaliteli sağlık hizmetlerini daha da geliştireceğiz. Yenilikçi sağlık endüstrileri ve ilaç sektörünün yerli ve milli imkanlarla geliştirilmesini destekleyeceğiz. Yargıda ihtisaslaşmayı sağlayacak, bilirkişilik müessesesini revize ederek, makul sürede yargılanma hakkını güçlendireceğiz. Ceza infaz sisteminde değişikliğe giderek suç, yaptırım ve infaz dengesini iyileştireceğiz. Demokrasimizi; yeni, sivil ve kapsayıcı bir anayasayla taçlandırma hedefimizi muhafaza ediyoruz. Türkiye’yi, darbecilerin hazırlayıp millete dayattığı, zamanla yamalı bohçaya dönen 1982 Anayasası’ndan mutlaka kurtaracağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 8'inci Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu

Bakmadan Geçme