Bu utanç tablosu bizim eserimiz

Bartın’da çevre bilinci taşımayan vatandaşlar tarafından kent merkezinden geçen Bartın Irmağı ve çevresine atılan çöpler kuvvetli sağanak yağışların ardından denizle buluşmaya, akabinde ise sahile vurmaya devam ediyor.

Dünyada eşi benzerine az rastlanır ırmağımızı, denizimizi ve kumsallarımızı kendi ellerimizle kirletmeye devam ediyoruz.

Bartın ırmağı ve çevresine atılan çöpler her yağmur sonrası olduğu gibi yine akıp giden ırmak suyuyla birlikte denizle buluşuyor. İnsan çöpünü kabullenmeyen Karadeniz ise bu çöpleri dalgalarıyla kıyıya vuruyor. 

Dalgaların çöp ve atıkları adeta kusarcasına kıyıya vurduğu bölge ise mavi bayraklı ve nesli tükenme tehlikesi altında olan kum zambaklarının doğal yetişme alanı olan İnkumu sahili oluyor.

3 kilometrelik kumsalı ile Karadeniz hattı boyunca en kıymetli plajlardan biri olan İnkumu  plajı insanoğlu olarak bizlerin doğaya karşı ne kadar acımasız, ne kadar duyarsız ve ne kadar sorumsuz olduğumuzun aynası gibi duruyor.

Kıyıya vuran çöplerin içinde doğada yüzyıllarca kaybolmayan plastik kap ve bidonlardan, cam ve pet şişelere, tuvalet fırçasından ayakkabı keçesine kadar yüzlerce çeşit atık yer alıyor.

Şimdi değilse ne zaman?

Bir yanımızda mavi Karadeniz, bir yanımızda yemyeşil ormanlar ve ikisinin tam ortasında süzülen muhteşem Bartın Irmağı…

Bizlere bahşedilmiş bu güzel doğayı çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olarak kabul edip ne zaman koruyup kollamaya başlayacağız?

Şu görüntülere bakıp insanlığımızdan utanmayı öğrendiğimiz de mi!