Bakan Tunç, facia gecesini anlattı
Geçtiğimiz yıl meydana gelen Amasra maden kazasının yıldönümünde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un katılımıyla Amasra Maden Şehitleri Hatıra Ormanının açılışı gerçekleşti.
Şehit madencilerinin ailelerinin katıldığı açılışta Bakan Tunç kazanın meydana geldiği anı anlattı.
Şehit yakınlarının gözyaşlarına hakim olamadığı konuşmasında Bakan Tunç, maden kazasının tüm Türkiye’yi yasa boğduğunu ifade ederek, "Amasra’da bir patlama oldu dediler. Gerçekten büyük bir endişe duymaya başladık. İnşallah bir şey yoktur dedik. Ve o endişe ile 10 dakika içerisinde Amasra maden ocağına kazanın olduğu yere Valimiz ve il yöneticileri ile birlikte gelmiştik. Ve hızlı bir şekilde arama kurtarma çalışmaları başlamıştı. Ve Cumhurbaşkanımız da hemen aramıştı. Nedir durum diye ilgili bakanlarımız da hem Valimizle birlikte hem devletin üst yöneticileri Cumhurbaşkanımız hem de bizler burada yakından süreci takip ettik. Tabi büyük bir endişeli bekleyiş vardı. Ailelerimiz de ocak başında büyük bir umutla bekliyorlardı. İçerideki madencilerimizden bir kısmı sağ kurtulmuştu. 50 civarında madencimiz. Tabii 43 madencimizden özellikle patlamanın olduğu o bölgedeki madencilerimizden haber almakta güçlük çekiyorduk. Ama TTK’nın tahlisiye ekipleri şehit madencilerimizin o can ciğer arkadaşları canları pahasına maden ocağına indiler. Ve ocaktan onları kurtarmak için büyük bir mücadele sergilediler. Yaralı kurtulan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz oldu. Yaralılarımızın uzun süren bir tedavi süreci oldu. Tabii İbrahim Çeliktaş, Erol Bulduk, İzzet Ak ve Remzi Taşdemir’in Çam Sakura Hastanesinde tedavileri başarıyla tamamlandı. Altı ay süren zorlu bir tedaviydi. Ve orada Ayhan Akgül ve Taner Şen kardeşimizden de çok umut beklemiştik. Onların da sağ salim kurtulmaları ve hastaneden tedavi olarak ailelerine kavuşması için çok dua etmiştik ama Taner Şen ve Ayhan Akgül kardeşimizi maalesef tedavi sürecinde kaybettik. İbrahim Çeliktaş, Erol bulduk, İzzet Ak ve Remzi Taşdemir de altı ay süren, zorlu bir tedavinin altından ailelerine kavuşmuştu. Bundan sonra da sağlıklı bir hayat diliyoruz. Tabii ilk etapta 41 Taner ve Ayhan’la beraber şehit sayımız 43 olmuştu. Tabii sadece ailelerine ateş düşmedi. O ocaklara elbette ki ateş düştüğü yeri yakar. Ama bütün Bartın’ın ocaklarına ateş düşmüştü.
“Gözyaşlarımızı tutamadık”
Bartın olarak ve bütün Türkiye’nin Türk milleti olarak çok büyük bir üzüntü içerisine girmiştik ve o arama kurtarma çalışmalarında görev yapan madenci kardeşlerimizi gördüğümüz zaman o canhıraş bir mücadele kardeşlerini canlı olarak oradan kurtarma mücadelesini gördüğümüz zaman hepimiz orada duygulanmış ve gözyaşlarımızı tutamamıştık. Sonrasında ertesi sabah Sayın Cumhurbaşkanımız gelmişti. Ve ailelerimizle buluşmuştu. Madencilerimizin cenazelerine Cumhurbaşkanımız katılmıştı. Bakanlarımız her bir köyümüzde farklı noktada cenaze merasimlerinde şehitlerimizi ebediyete uğurlamıştık."