'Artık yeter, isyandayız'

Arzu Ar cinayeti için tepkiler sürüyor..

Eşi tarafından vahşice katledilen Arzu Ar cinayeti için tepkiler sürüyor. Bartın Kadın Platformundan konuya ilişkin açıklama yapıldı. 

Bartın Kadın Platformu eşi tarafından vahşice katledilen Arzu Ar için Ulus durağında açıklamalarda bulundu. 

Onlarca kadın ve erkeğin katıldığı basın açıklamasında konuşan Bartın Kadın Platformundan Yonca Alemdar, öfkeli olduklarını dile getirerek; Bartın’da kadın cinayetiyle kahrolduk. Üzgün değiliz, Öfkeliyiz. Devlet Arzu’yu korumadı. İktidarın kadın düşmanı politikaları, kadın katillerine cezasızlık yaklaşımı ve Emniyet teşkilatının, Cumhuriyet Savcılıklarının zafiyetleri sonucunda Arzu şu anda aramızda değil. Çok sevdiği biricik kızlarını bir daha koklayamayacak. İki küçük kız çocuğu annelerini bir daha göremeyecek. Arzu’yu korumak hayatta tutmak mümkünken, göstere göstere gelen bu cinayet nedeniyle öfkeliyiz. Arzu’nun küçük kızlarının hayatlarını annesiz geçireceği, annelerine bir daha sarılamayacakları için öfkeliyiz.
Küçük bir kız çocuğunun annesinin vahşice katledilmesine şahit olmasına öfkeliyiz. 
Bir kadını yaraladığı ve hayatını tehdit ettiği için cezaevinde 8 ay geçiren bir suçlunun cezaevi yerine elektronik kelepçeyle ev hapsine mahkûm edilmesine öfkeliyiz. Elektronik kelepçeyle ev hapsi infazı olan bir suçlunun cezaevinden çıkıp Bartın’a elini kolunu sallayarak gelebilmesine, bu konuda Emniyet teşkilatının gösterdiği zafiyete öfkeliyiz.
Öldürülmeden 1 gün önce savcılığa başvurarak hayatının tehlikede olduğunu söyleyen Arzu’ya herhangi bir koruma sağlanmamasına öfkeliyiz.
İktidar, iktidarın güdümlü yargısı ve kolluk güçleri Arzu’nun katledilmesine göz yummuştur işte bu yüzden öfkeliyiz. Öfkeliyiz çünkü Arzu herhangi birimiz olabilirdi." Dedi. 

"Sürecin takipçisi olacağız" 

Alemdar konuşmasının devamında ise cinayet olayında elektronik kelepçe takan katil eşin menzil dışına çıktığında neden takip edilmediğini vurgulayarak; Arzu 33 yaşında, 2 kız çocuğunun annesi. Çocuk yaşta evlendiği Metin Ar ile İstanbul’a yerleşti. Evlendikten kısa süre başlayan dayağın boyutu ölüm tehdidi ve yaralamaya karar uzandı.
“Baba” olarak tanımlamak zorunda kaldığımız şahıs Metin Ar, karısına uyguladığı şiddeti kız çocuklarına yönelttiğinde Arzu, kızlarını dayaktan koruyabilmek için boşanmak istedi. Boşanma talebi sonrasında şiddet, ölüm tehditlerine ve bıçakla yaralamaya dönüştü. Metin Ar, eşini yaralamak ve tehdit etmek suçları diğer suçlarıyla birleştirilerek cezaevine konuldu.  Cezaevinde 8 ay geçirdikten sonra hangi gerekçeyle olduğunu anlayamadığımız şekilde infazı elektronik kelepçeyle ev hapsine dönüştürüldü. Elektronik kelepçeyle ev hapsinin 2' inci gününde Metin Ar, Arzu’yu vahşice öldürdü. Bir suçlu elektronik kelepçe menzil dışına çıktığında neden takip edilmemiştir? Elektronik kelepçeyle ev hapsinde olması gereken bir suçlu şehir merkezine ulaşabilmiştir? Elektronik kepçeli ev hapsini bile takip edememek nasıl bir umursamazlık, nasıl bir zafiyettir?  
Ölüm tehditleri aldığı şahsın cezaevinden çıktığını öğrenen Arzu, öldürülmeden sadece 1 gün önce Bartın Cumhuriyet Savcılığına başvurmuş, hayatının tehlikede olduğunu ve önlem alınmasını isteyerek yardım istemiştir.  Savcılığın bu konuda herhangi bir işlem yapıp yapmadığını bilmiyoruz, öğrenmek isteriz. 
 Arzu'nun öldürülmesinde ihmali, sorumluluğu olanların tespit edilmesi ve cezalandırılması dileğiyle süreci takip ediyor olacağız. Arzu, eşi tarafından vahşice bıçaklanarak, 10 yaşındaki kızının gözleri önünde katledildi. Arzu’nun vahşice ve fütursuzca katledilmesi, erkek egemen-kadın düşmanı iktidarın kadınları sıkıştırdığı şiddet sarmalının sonucudur." Dedi. 

"Kadın cinayetlerini lanetliyoruz"

Alemdar, İstanbul Sözleşmesinin tekrar yürürlüğe girmesi gerektiğine dikkat çekerek; "Arzu’nun katili; kadınları şiddet gördüklerinde başvurabilecekleri mekanizmalardan yoksun bırakanlardır. Şiddeti önlemek yerine kadınları "suçlu bulan", aileleri parçalatmayacağız diyerek boşanmaları engelleyenler, boşanan kadınları suçlayarak, hedef gösterenlerdir. Arzu’nun katili; kadınları korumayan, şiddete karşı kadınları yalnız bırakan, failleri iyi hal, tahrik indirimleriyle adeta ödüllendiren, cesaretlendiren, cezasız bırakan erkek egemen sistemdir. Arzu’nun katili; kadınların kazanılmış haklarını ellerinden almaya çalışanlardır. Nafakayı kaldırmak için yasa hazırlıkları yapan, kadın istihdamını arttırıcı politikalar geliştirmek yerine kadınların nafaka hakkına göz dikenlerdir. Arzu’nun katili; İstanbul Sözleşmesini yürürlükten kaldıranlardır. Arzu’nun katili; şiddeti, tacizi, tecavüzü, çocuk istismarını engellemek yerine İstanbul Sözleşmesi’nden devletin imzasını çekenlerdir. Kadınların şiddete karşı koruyan 6284 sayılı Yasayı uygulamayanlardır. Arzu’nun katili; kadın düşmanı, cinsiyetçi, nefret politikalarıyla kadına yönelik şiddeti derinleştirenlerdir. Erkek egemen yargıdır, kadın düşmanı AKP iktidarı ve onun aygıtlarıdır. Bartın Kadın Platformu olarak kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini lanetliyoruz. Arzu’nun vahşice katledilmesinden dolayı son derece üzgünüz, çok öfkeliyiz. İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konulmasını, 6284 sayılı Yasa’nın işletilmesini istiyoruz. AKP iktidarının kadınların yaşam haklarına, kazanılmış haklarına yönelik saldırısının artık son bulmasını istiyoruz. Biz Kadınlar ölmek değil yaşamak istiyoruz. Arzu ve geçen sene yine bir kadın cinayetine kaybettiğimiz Azize Gülmez’i unutmadık, unutmayacağız." İfadesinde bulundu. 

Bakmadan Geçme