Anne ve oğlu toprağa verildi
Heyelanda toprak altında kalan anne ve oğlunun cenazeleri toprağa verildi
Zonguldak’ta geçen Cumartesi akşamı yaşanan heyelan faciasında toprak altından cansız bedenlerine ulaşılan 82 yaşındaki Perihan Çakar ile 51 yaşındaki oğlu Sait Çakar, son yolculuğuna uğurlandı.
Asma Mahallesi Tulumbaüstü Sokak üzerinde 82 yaşındaki Perihan Çakar ile 51 yaşındaki oğlu Sait Çakar’ın ikamet ettiği ev, heyelanla birlikte toprak altında kaldı.
İhbar üzerine olay yerine giden çok sayıda arama kurtarma, sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekibi bölgede çalışma başlattı. Çalışmalar sırasında meydana gelen ikinci büyük heyelanla birlikte ekiplerden 21 kişi yaralandı.
Diğer ekiplerin ilk müdahalesi ile kurtarılan arama kurtarma ekiplerinden 15’inin tedavisi tamamlandı. 6’sının tedavisi ise sürüyor.
Cansız bedenleri toprak altından çıkartılarak Atatürk Devlet Hastanesi morguna getirilen anne Perihan Çakar ile oğlu Sait Çakar’ın otopsi işlemleri tamamlandı.
Anne ve oğlu için Asma Mahallesi Geylani Camii avlusunda cenaze programı düzenlendi. Cenazeye Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, protokol üyelerinin yanı sıra ailenin yakınları ve sevenleri katıldı.
İkindi namazını müteakiben kılınan cenaze namazının ardından anne ve oğlunun cenazeleri aile mezarlığına defnedildi.
Heyelanda hayatını kaybeden Perihan Çakar’ın torunu ve Sait Çakar’ın yeğeni olan Hayrican Çakar, yakınlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor.
Çakar, “Başımıza bir olay geldi. Geçmiş olsun diliyorum. Allah mekanlarını cennet eylesin. Amcamdan bir duyum aldım. Sıkıntı olduğunu, belediyeye gittiğini söyledi. Gözümle görmedim ama bu bölgenin şikayet edildiğini söyledi. Evin üst tarafındaki duvardan ince ince sesler geliyormuş. Toprak akması tarzı şeyler olmuş. Açık konuşmak gerekirse tam detayını bilmiyorum. Tarihini bilmemekle birlikte dilekçe verdiğini söyledi. Ben Zonguldak’ta ikamet etmiyorum. Sadece duyduğumu söylüyorum” dedi.
Evin üstündeki duvarın bir bölümünün heyelanla birlikte göçmesini değerlendiren Çakar, “Duvarın yarısının yıkılması bana garip geliyor. Arada o demirlerin bütün şekilde durup da bağlanmaması o duvarın kararlılığını zayıflatmış diye düşünüyorum. Ben inşaatçı değilim ama az çok tanık oldum. Demirlerin dilim, dilim birleştirilerek kolon, temel atıldığını gördüm” diye ifade etti.