Zafer Köyü kaderine mi terk edildi
Bartın'da geçen yıl 11 Ağustos'ta yaşanan selden en çok etkilenen Zafer Köyünde, afetin üzerinden tam 6 ay geçmesine rağmen selin izlerinin silinmemesi dikkat çekti.
Bartın'da geçen yıl 11 Ağustos'ta yaşanan selden en çok etkilenen Zafer Köyünde, afetin üzerinden tam 6 ay geçmesine rağmen selin izlerinin silinmemesi dikkat çekti.
Köyün büyük bir bölümünde selden kalan çamur ve taş hafriyatının, selde devrilen elektrik direklerinin ve kopan kablolarının kaldırılmadığı görülürken köylünün toplu haldeki su sayaçları ise açıkta bulunuyor. Köyün ulaşımı halen selde yıkılan köprünün yerine yapılan geçici menfez köprünün üstünden yapılıyor. Köylü dere ıslah çalışmalarının ise sık sık arızalan araçlar nedeniyle günlerce yapılmadığını söylüyor. Köylü “Bizim sahibimiz yok” diye isyan ediyor.
Bartın, geçen yıl 11 Ağustos'ta Sinop Ayancık ve Kastamonu Bozkurt'la birlikte sel afetini yaşamıştı. Kumluca Beldesine bağlı Zafer Köyü de selden en çok etkilenen bölge olmuştu. 1 kişinin hayatını da kaybettiği afet sonrasında ise bölgede hasar tespit çalışmaları yapılmış ve bölgeye birçok bakan gelerek incelemelerde bulunmuştu. Ancak selin üstünden 6 ay geçmesine rağmen Zafer'de selin izlerinin halen silinemediği görüldü. Selden sonra olduğu gibi yine çamur deryası içinde olan Zafer'in birçok bölgesinde taş, çamur, ağaç gibi sel hafriyatı kaldırılmamış durumda. Üstelik selde yıkılan elektrik direkleri ve kopan kablolar da yıkıldığı yerde bulunuyor. Köylünün toplu haldeki su sayaçları ve vanaları da açıkta duruyor. Köyün ulaşımı da halen selde yıkılan köprünün yerine yapılan geçici menfez köprünün üstünden yapılıyor. Selden zarar gören bahçelerde de sel temizliği yapılmazken Zafer sokaklarındaki görüntü “Zafer selden sonra kaderine mi terk edildi?” sorusunu akıllara getiriyor.
Araçlar sürekli arızalanıyor mu?
Köy sakinleri selden sonra köyde yapılan dere ıslah çalışmalarının da yavaş ilerlediğini söylüyor. Köylülerin ifadelerine göre; ekipler çalışmak için geliyor ancak araçlar sık sık arıza yapıyor. Araçlar arızalanınca ise çalışmalar duruyor ve ekipler günlerce köye gelmiyor. Köylü ise “Bizim sahibimiz yok” diye isyan ediyor.
“Biz sahipsiz kaldık bu derede”
Zafer Köyünde yaşayan 83 yaşındaki Cemal Özsoy, sel felaketinde bölgeye birçok Bakan'ın geldiğini ve şimdilerde ise hiçbirinin köyün son durumunu kontrol etmediklerini dile getirerek, şu sözlerle isyan ediyor: “Bize bakan hiç yok. Benim bahçem gitti, bağım gitti. Bize para vereceklerdi, saman vereceklerdi, samanım gitti. Seralarım gitti, çapa makinem gitti, bahçemin duvarları yıkıldı bana sadece 6 bin TL yardımda bulundular. Bakanlığa bile yazdım, bana Bakanlıktan boş kâğıt geldi. Bizim sahibimiz yok. Yalnız oy zamanı, oy gelsin, vergi alınsın o kadar. Köy muhtarının ilgilenmiyor ki bunlarla. Biz sahipsiz kaldık bu derede. Zafer Köyü birinciydi, camimizde ateş bile yanmadı, kuran kurumsuz muhtarlığa geçmiş müftülük bakmıyor. Nereye gideceğimizi sapıttık. Biz sahipsiz kaldık bu derede. Bakanlar geldi buraya, gördüler bu hali hiç sormuyorlar burası yapıldı mı, bitti mi diye. 6 aydır köprü yapılmadı. Bütün köylüler oradan geçiyor. Ormancısı, memuru, jandarması bu köprüden geçiyor, o köprü daha yapılmadı. Biz nereye gidelim.”
Yardım kolileri kimlere verildi?
Özsoy, sel felaketinin yaşanmasından hemen sonra bölgeye ulaştırılan yardım kolilerinin de selzedelere verilmediğini iddia ediyor ve “Ben 83 yaşındayım, böyle iş de görmedim, böyle afet de görmedim. Benim bahçem orada çitlerini yapamıyorum. Ben bir şey ekemeyecek miyim? Ben ne yiyeceğim. Bu sene bahçemden bir avuç bile bir şey almadım. Yardım geldi buraya, yardımlar ona buna peşkeş çekildi. Selden zarar görmeyenlere gitti, bize vermediler. Gittim baktım 3 koli ver dedim, amca bizi şikâyet ettiler biz bunu geri vereceğiz dediler. Gece arabalar ile evlerine çektiler” diyor.
“Bana bir hak bile tanımadılar”
Bahçesinde bulunan evi ile birlikte evinin altında bulunan yakacak odunlarının, saman ve kerestelerinin de sele kapıldığını ve bu zararının giderilmesi için yardım beklediğini söyleyen Özsoy, “Biz hiçbir hak talep edemiyoruz. Neden attınız benim evimi buradan, evimin altında 10 ton odunum vardı, kerestem vardı, hepsi gitti. Hiç hak talep edemedim evimden. AFAD'a gittim evim kösnüymüş (eski). Niye attın sen benim evimi, ben atardım kendi evimi selden sonra yıkıldı benim evim. İçine su dolmuş altı çakıl taştı selde yıkıldı. Buradan kepçe ile attılar benim malzememi. Bana bir hak bile tanımadılar. Biz mağduruz. Bize 6 bin lira para verdiler ister buraları yaptır ister yaptırma dediler, o para benim zararımı örtmedi” şeklinde konuşuyor.