Tek kişi yoksulluk sınırı 4 bin 514 TL

Türk Eğitim-Sen Bartın Şubesi tarafından yapılan basın açıklaması ile hükümetten beklentiler sıralandı.

Türk Eğitim-Sen Bartın Şubesinin Hükümet Caddesinde düzenlediği basın açıklamasına çok sayıda sendika temsilcisi katıldı.

Türk Eğitim-Sen Bartın Şube Başkanı Sezai Hangişi okuduğu basın açıklamasında, “Hepimizin bildiği Ağustos ayındaki 6 toplu sözleşme süreci, kamu görevlilerinin ve emeklilerimizin mali ve özlük haklarına yeterli katkıyı sağlayamamış adeta bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Türkiye Kamu-Sen olarak, 2022 yılı için Ocak ayı itibariyle yüzde 21 zam, 600 TL seyyanen zam ve yüzde 3 refah payı, 2023 yılı için ise yüzde 17 zam oranı ile yüzde 3'lük refah payı talep ettik. Geldiğimiz süreçte, haklılığımızın ortaya çıktığını görmekteyiz.” Dedi.

TÜİK verilerine göre tek kişinin yoksulluk sınırının 4 bin 514 TL olduğunu kaydeden Başkan Hangişi açıklamasının devamında şu ifadelerde bulundu; “2021 Ekim ayı itibariyle son bir yılda 4 kişilik ailenin zorunlu harcamaları aylık 1.747,29 TL artmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu'ndan alınan Ekim 2021 fiyatlarına göre tek kişinin yoksulluk sınırı 4.514,13 TL, Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 9.373,14 TL olarak belirlenmiştir. Enflasyon Aralık ayında açıklanan oranı %21.31 çıkmış, alım gücü iyice düşmüştür. Bu minvalde hükümetten beklentimiz; Kamu çalışanlarının gelir vergisi mağduriyeti çözülmelidir. 3600 ek gösterge uygulaması tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde hayata geçirilmelidir. Memurların tüm gelirleri emekli maaşı hesaplamasına dahil edilmelidir. Tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir. Tüm çalışanlara bayram ikramiyesi verilmelidir. Milli Eğitimden ve tüm Kamu kurumlarından mülakatın kökü kazınmalıdır. Bir an önce üniversitelerdeki idari personel için Atama ve Yer Değişikliği Yönetmeliği çıkarılmalıdır. Eğitim-Öğretim ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfındaki personel sınavsız olarak idari kadroya geçirilmelidir.”

Öğretmenlik Meslek Kanunu

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 23 Kasım 2021 tarihinde “Çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu inşallah kısa sürede Meclisimizin takdirine sunacağız” dedi. Türk Eğitim-Sen olarak, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran ve mesleğin statüsünü sağlam bir zemine kavuşturacak bir meslek kanunu talebimizi yıllardır ortaya koyuyoruz. Bu doğrultuda Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu desteklediğimizi ifade etmiştik. Tabi bu desteğimiz, devlet memuru olmamız hasebiyle sahip olduğumuz mevcut hak ve kazanımlarımızın baki kalması kaydıyla olacaktır. Öte yandan hazırlıkları tamamlandığı söylenen Meslek Kanunu'nun eğitimin paydaşlarıyla henüz paylaşılmamış olmasını da anlayabilmiş değiliz. Kapalı kapılar arkasında süreç yürütülmesini kabul etmiyoruz. Meslek Kanunu'nun bir an önce paydaşlar ve kamuoyu ile paylaşılması noktasında Bakanlık'tan bir an önce adım atmasını bekliyoruz.

Bu minvalde Meslek Kanunu'nda olmasını talep ettiğimiz hususlar özetle şu şekildedir:

Eğitim-öğretim hizmetlerinde tek istihdam modeli kadrolu öğretmen olmalıdır.

Öğretmen atamaları KPSS puan üstünlüğüne göre, mülakat yapılmadan gerçekleştirilmelidir.

Kariyer basamakları; 10 yıl öğretmenlik yapan UZMAN ÖĞRETMEN, 20 yıl öğretmenlik yapan

BAŞÖĞRETMEN olarak düzenlenmeli ve kesinlikle sınavsız olmalıdır.

Eğitim kurumlarına müdür ve müdür yardımcısı olarak atanacaklar sadece yazılı sınavla belirlenmelidir. Yazılı sınavla idareci olup, önceki yıllarda görevi bırakan idarecilere de tekraren hak verilmelidir. Yazılı sınav kazanarak atanmış olmak şartıyla atanmış olan okul müdürleri, eğitim öğretim hizmetleri sınıfında kalmak kaydıyla kadrolu olarak görev yapmalıdır.

Başarı, üstün başarı belgeleri objektif kriterler belirlenerek uygulamaya geçmelidir.

Mevcut ek ders saat ücretleri eğitim hizmetlerinin onuruna yakışır düzeyde değildir. Ek ders ücretleri %100 artırılarak öğretmelerin rahat bir nefes almaları sağlanmalıdır. Bu oran Destekleme ve Yetiştirme Kurs ücretlerine de aynı oranda yansıtılmalıdır.

Eğitim çalışanlarının vergi dilimi %15'te sabitlenmelidir.

Müdür, Müdür Başyardımcısı ve Müdür Yardımcısı olarak görev yapanların aylık karşılığı ve isteğe bağlı ek ders ücreti karşılığında derse girme zorunluluğu kaldırılmalıdır.

Tüm öğretmenlerin aylık karşılığı ders saati 15 saat olmalıdır.

Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına verilecek şekilde düzenlenmelidir.
657 sayılı DMK'nın öğretmenleri de ilgilendiren bütün hükümleri bu kanun içerisinde yer almalı, öğretmenlerin her türlü istihdam, özlük, ödeme, disiplin, terfi, izin, atama iş ve işlemleri Meslek Kanunu içinde yer almalıdır.

Anayasa ve DMK'nın iş güvencesi ile hükümleri kanun metninde mutlaka yer almalıdır.

Elverişsiz koşulların hâkim olduğu bölgelerde görev yapan öğretmenlere brüt bir asgari ücret ile brüt iki asgari ücret arasında Zorunlu Hizmet Tazminatı ödenmelidir.

Eğitim Fakültelerinin kontenjanları MEB tarafından belirlenmesi, belirlenen kontenjanlardan mezun olanların MEB tarafından istihdam zorunluluğu kanun kapsamında yer almalıdır.

Anadolu Öğretmen Liselerinin tekrar açılması için düzenleme yapılmalıdır.

Öğretmenliğe atananların AKS (Adaylık Kaldırma Sınavı) tabi tutulmaması için düzenleme yapılmalıdır. AKS kaldırılmalıdır.

İl ve İlçe milli eğitim müdürleri, Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ve Şube Müdürlerinin seçilmesi, yer değiştirmesi ve atanma usulleri ve illerdeki görev süreleri kanunla düzenlenmelidir.

Nöbet ücretleri meslek kanununda düzenlenmeli, tutulan her bir nöbetin ücreti en az 6 saat olmak üzere verilmelidir. Nöbet isteğe bağlı olarak verilmeli ve kaç nöbet tutulursa tutulsun ücreti alınmalıdır.

Eğitim çalışanlarının şiddete maruz kalmaları durumuna göre önleyici tedbirler ve caydırıcı müeyyideleri içeren düzenlemeler mutlaka Meslek Kanunu ile belirlenmelidir.

3600 ek gösterge konusu mutlaka Meslek Kanunu ile düzenlenmelidir.

Ümit ediyoruz ki, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte, öğretmenlik mesleğinin muhatap olduğu mevzuat parçalı olmaktan kurtarılacaktır. Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi; Türk Eğitim Sen olarak, mesleğin statüsü sağlam ve yasal bir zemine kavuşturacak, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıracak tedbir ve düzenlemeleri hayata geçirecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu destekliyoruz. Ancak, mevcut hak ve kazanımlarımızı riske atacak gelişmelere karşı da gereken her türlü hukuki ve demokratik hakkımız kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”

Bakmadan Geçme