Madendeki patlamada ağır yaralanmıştı
Bartın'daki maden kazası sonrası vücudunun yüzde 85'e yakını yanan 40 yaşındaki maden işçisi Erol Bulduk, yaklaşık 5 aylık zorlu tedavi sürecinin ardından taburcu oldu.
Geçtiğimiz yıl 14 Ekim'de Bartın'daki maden ocağında meydana gelen patlama sonrası yaralanan 6 işçi, Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçaklarla 15 Ekim gecesi İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne getirilmişti.
İşçilerden İbrahim Çeliktaş kasım ayında taburcu edilirken, doktorların tüm çabalarına rağmen maden işçisi Taner Şen hayatını kaybetmişti.
Bu süreçte maden işçilerinin yakınları hastanede kendilerine ayrılan alanlarda kalarak yakınlarından gelecek güzel haberi beklerken, çocukları da hastane sınıflarında eğitimlerine devam etti.
Yaklaşık 5 aydır tedavisi devam eden 4 maden işçisinden biri olan 40 yaşındaki Erol Bulduk'tan ise sevindiren haber geldi.
Vücudunda yaklaşık yüzde 85 yanık bulunan Bulduk, tedavilerinin ardından taburcu edildi. Bulduk, Bartın'daki patlama ve haftalar süren zorlu tedavi sürecini anlatırken, oğlu Yiğit Efe Bulduk da hastane koridorunda babasını bekleyerek geçen bu sürede yaşadıklarını paylaştı.
“Bu duruma geleceğimi bilmiyordum”
Tedavi sürecinde kendini görmediğini anlatan ve yoğun bakımda tedavi gören arkadaşları nedeniyle buruk bir mutluluk yaşadığını söyleyen Erol Bulduk, “Bartın'da yaşıyorum madende patlama sonucu yaralandık, vücudumuzun yüzde 80'inde yanık oluştu. 4,5 aydır buradayım 2 ayı yoğun bakım, 2,5 ayı da servis olmak üzere tedavim tamamlandı. Kafamı çarpmışım, kafamda açıklık vardı, dikişler yapıldı, parmaklarımın uçları yanıktı. Çok yanmış, kan artık yürümez olmuş. Çok da arkadaşımızı kaybettik, onun da üzüntüsü var. Yoğun bakımda 3 tane daha arkadaşım var, taburcu oluyorum, sevinemiyoruz ama yapacak bir şey de yok.
Yoğun bakımdayken burada kim var kim yok bilmiyordum, nerede olduğumu da bilmiyordum. Patlama sırasında bayılmışım. Duman gibi bir şey hatırlıyorum, ondan sonra ambulans uçakla buraya getirilmişim. 1,5 ay sonra burada uyandım, yemek ve su vermek için eşim yanıma geldi, o zaman eşimin, çocuklarımın burada olduğunu anladım. Başka bir mutluluk; çocuklarım en büyük destekçim, elimden tuttu beni bu koridorlarda yürüttü. Hiç yürüyemiyordum, ellerimden tuttular, burada yürüyerek açıldım. Aynada kendimi görmediğim için ne durumda olduğumu bilmiyordum. 1,5 ay sonra uyandım, parmaklar yanıktı, kollar hep yaraydı, iltihaplıydı bu duruma geleceğimi bilmiyordum. Doktorlarımız sayesinde kolları kaybetmeden 5 tane parmak kesilerek sağlığımıza kavuştuk. Hava değişimi önerdiler, tedavim devam edecek. Kollarımda ve parmaklarımda fizik tedavi bitmedi, birkaç ameliyat daha var” dedi.
“Şimdiki haliyle hiç benzemiyordu”
Hastane koridorlarında babasını bekledikleri uzun sürenin tüm aile için zor geçtiğini ifade eden Yiğit Efe Bulduk, “Maalesef babam bir maden kazası yaşadı, 14 Ekim'de bir patlama meydana gelmişti. Burada 4,5 aydır bekliyoruz, anlatacak çok bir şey yok, acı, bekledik. Doktorlarımız sağ olsun ilgilendiler. Eğitimime hastane sınıfında devam ediyordum, Bartın'da arkadaşlarımı göreceğim, okul ortamına gideceğim. İlk 2 ay hiçbir şey yapamadık, sadece bekledik. Şimdiki haliyle hiç benzemiyordu, alakası yoktu, çok sayıda işlem, operasyon geçirdi, onun sonucunda bu hale geldi” şeklinde konuştu.
“2 madencimizi daha servise çıkarmaya çok yakınız”
Maden işçisi Erol Bulduk'u taburcu etmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit ise sözlerini şöyle sürdürdü:
“4,5 ay süren çok yoğun hummalı bir koşturmadan bahsediyoruz. Yoğun bakımları devam eden yüzde 80-90'ların üzerinde yanık olan hastalarımız vardı. Bugün onlardan bir tanesini şifayla taburcu etmek nasip oldu. Çok uç noktalara gittiler, çok umutsuzluğa düştüğümüz anlar oldu ama bugün itibariyle bir madencimizi taburcu edebildik. Yakınlarını da burada misafir ettik, çocukları da burada okullarına devam etti. Madenci yakınlarından en küçük misafirimiz olan Beytullah kardeşimiz vardı. İstediğin bir şey var mı sorusuna hep ‘Babamı iyileştir' şeklinde cevap veriyordu. Bugün Beytullah'a verdiğimiz sözü tuttuk. Erol Bulduk kardeşimizi Bartın'a doğru yola çıkardık. Plastik cerrahi işlemlerimiz olacak ama zamana yayacağız, onun ötesinde bir sıkıntımız kalmadı. Geride kalan tedavileri şu an yanık ünitesinde devam eden madencileri de aile toprakları olan Bartın'a yolcu etmek umarım nasip olur diye ümit ediyorum. Yanık tedavisi anlamında hepsinde çok yol kat ettik ama ister istemez sadece yanık hastası değillerdi, başka organ yaralanmaları da vardı. Özellikle 2 madencimizi daha servise çıkarmaya çok yakınız. Bir tanesinin yoğun bakımdaki süreci hala devam ediyor.”
“Yüzde 85 oranında deri katmanlarının yandığı bir tabloyla başvurdu”
Erol Bulduk'un tedavi sürecine ilişkin konuşan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi Müdürü, Acil Cerrahi Kliniği Şefi Prof. Dr. Mustafa Turan, “Erol Bey ağır bir yanıkla hastanemize getirildi. Yüzde 85 oranında deri katmanlarının yandığı bir tabloyla bize başvuru oldu. Bu yanık oranlarının yanı sıra bir de çok sıcak hava soluması, kirli kömür tozlarını solumasına bağlı olarak akciğerlerinde de çok ileri düzeyde yetersizlikler vardı. Geldiği andan itibaren mecburen akciğer makinesine bağlanması gerekti. Yoğun bakım şartlarında uzun süre akciğerleri temizlendi. Bu düzeydeki bir yanığı olan hastanın taburcu edilmesi hastane, ekip olarak da bizleri çok memnun etmekte” ifadelerini kullandı.
İşlemlerinin tamamlanmasının ardından eşi Nurten Bulduk, hastane sınıfında eğitimlerine devam eden oğulları Yiğit Efe ve Beytullah ile hastaneden ayrılan maden işçisi Erol Bulduk'u Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit ve sağlık çalışanları uğurladı.