CHP'nin ekonomi heyeti Bartın'da

Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) ekonomi heyeti Bartın'da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi, asgari ücrete ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisinin Maliyeden Sorumu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, CHP Ticaretten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demir, Parti Meclisi Üyesi Berker Esen ve CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun'dan oluşan ekonomi heyeti Bartın'da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.

İl İl gezerek partinin ekonomi politikalarını anlatan heyet Bartın'da da esnaf, vatandaş ve iş insanlarının ekonomiye ilişkin sorunlarını dinledi.

Basın mensupları ile de CHP Bartın İl Başkanlığında bir araya gelen heyet asgari ücrete ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol da ziyaret boyunca heyete eşlik etti.

Başkan Akyol, 'Biz iktidara hazırız'

Başkan Akyol, ekonomi heyetinin Bartın'da olmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, 'Bugün Bartın'da ekonomi takımını ziyaret etmekten son derece onurlu ve gururluyuz. 31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra Türkiye'nin birinci partisi olduk ve her geçen gün ivmemiz artmakta. Halkımızın teveccühü partimizden yana dönmektedir. İktidara geldiğimizde halkımızın ekonomik sorunlarını nasıl çözeceğimizi ekonomi i takımımız il il anlatmakta. Biz iktidara hazırız ve bunları sizlere, işverenlere ve emekçi kesime anlatıyoruz. Ekonomi takımımız Bartın'da olduğu için çok mutluyum.' Dedi.

Karatepe, 'Facialara da tanıklık ediyoruz'

Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) Maliyeden Sorumu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe, 2022 yılında yaşanan maden faciasında hayatını kaybeden 43 madenciyi andığı konuşmasında 'Biz CHP ekonomi takımı olarak tüm yurdu dolaşıyoruz. Bu hafta Batı Karadeniz'deyiz. Biz Zonguldak'taydık. Bugün Bartın'dayız. Bartın önemli kentlerimizden birisi. Özellikle madenci kenti olarak bilinen bir yer. Kömür maden ocaklarının olduğunu biliyoruz. Tabi bir taraftan istihdam olarak gelir yaratırken aynı zamanda facialara da tanıklık ediyoruz. Yaşanan kazada hayatını kaybeden 43 madencimizi rahmetle bir kez daha anmak istiyoruz. Bizim arzumuz sadece rahmetle hayatını kaybeden maden işçilerimizi anmak değil aynı zamanda o kazanın gerçekleşmesinde sorumluluğu olanların yargı sistemi önünde, hukuk sistemi içerisinde sorumluluklarından kaynaklanan hesabı da vermeleri yönündedir. Türkiye iş güvenliğinin ileri seviyede olduğu, insanların ekmek paralarını kazanmak için hayatlarını riske atmak zorunda kalmayacakları ortamı yaratmak zorundadır. 21'inci yüzyıl bunu gerektirir. Maalesef madenlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelere gittiğimizde buradaki eksiklikleri görüyoruz. Bunlar zaten yaşanan kazalarla da somut bir biçimde ortaya çıkıyor. Ben bir kez daha yaşanan maden kazasında hayatını kaybedenleri rahmet anıyorum. O kazanın sorumlularını da mutlaka hukuk önünde hesap vermeleri gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. ' Dedi.

Karatepe, 'Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmaları nafile bir çaba'

Karatepe konuşmasının devamında ise milyonlarca ücretlinin beklediği asgari ücrete de değindi. Asgari ücretin 30 bin lira olması gerektiğini ifade eden Karatepe, 'Türkiye'yi dolaşırken gördüğümüz konular bize iletilen sorunlar aslında ortaklaşıyor. İş dünyasının sorunları var. Emek örgütlerinin sorunları var. Esnafın sorunları var. Fakat en sık karşılaştığımız konulardan bir tanesi asgari ücretin ne olacak? Bütün Türkiye'de gözler asgari ücrete çevrilmiş durumda. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2 toplantı yaptı. Ama her 2 toplantıda vardıkları tek karar bir sonraki toplantı tarihine ilişkin oldu. Asgari ücretin ne olacağına ilişkin şimdiye kadar yapılan toplantılardan da anlamlı bir sonuç çıkmamıştır. Aslında bu bize şunu gösteriyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmaları nafile bir çaba. Çünkü asgari ücretin kim tarafından, nasıl tespit edileceğini biliyoruz. İktidar, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere asgari ücretin ne kadar olacağına karar verecektir. Dolayısıyla onların ne söylediğini dönüp bakıyor toplum. Asgari ücret ne olacağı konusunda tespit komisyonundan ziyade ilgili bakan ya da Cumhurbaşkanı'nın ifadelerine bakıyor.

Karatepe, 'Türkiye'de enflasyon verisi enflasyonu da var'

Bu kapsamda dün Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek öyle bir açıklama yaptı. 'Asgari ücret, enflasyonun üzerinde olacak'. Şimdi böyle baktığınız zaman çok umut verici bir açıklamaymış gibi görünebilir. Fakat Türkiye'de sadece fiyatlardan kaynaklanan bir enflasyon yok. Aynı zamanda enflasyon verisi enflasyonu da var. Türkiye'de o kadar çok enflasyon rakamı telaffuz ediliyor ki Sayın Bakanın hangi enflasyon verisine bakarak enflasyon üstü olacağı açıklamasını toplum olarak hepimiz merak ediyoruz. Yılsonunda gerçekleşecek enflasyon yani Ocak ayının 3'ü geldiğinde açıklanacak olan 2024 yılı enflasyonun mu, yoksa 2025 yılı için Merkez Bankası'nın ön gördüğü ya da orta vadeli programda ifade edilen enflasyon oranı esas alıp onun üzerinde bir oran verilecek? Yoksa hane halkı enflasyon beklentisi mi? Ya da iç dünyasında enflasyon beklentisi ya da piyasa katılımcılarının enflasyon beklentisi mi? Hangi enflasyon esas alınarak asgari ücret bunun üzerinde belirlenecek. Biz bu konuda iktidarın samimi olmadığını biliyoruz. Eğer gerçekten çalışanların satın alma gücünü koruyacak bir asgari ücret belirlemek istiyorlarsa biz birkaç aydır bunu açık ve net bir biçimde ifade ediyoruz. Çalışanların maruz kaldığı gerçek enflasyonun ne olduğunu biz somut olarak biliyoruz.

Karatepe, 'Asgari ücretin olması gereken seviye 30 bin lira'

Bu gelirlerinin önemli bir kısmını harcadıkları kira, gıda, ulaşım gibi yerlerden kaynaklanıyor. Eğer iktidar gerçekten çalışanları enflasyon karşısında mağdur etmek istemiyorsa asgari ücretin olması gereken seviyenin 30 bin lira olduğunu biz uzun zamandan beri ifade ediyoruz. Dolayısıyla Sayın Bakan eğer enflasyon üzerinde bir asgari ücret artışı yapacağını ifade ediyorsa hangi enflasyon rakamını esas alması gerektiğini biz buradan bir daha iletelim. Ücretli çalışanların referans olarak aldıkları, maruz kaldıkları gerçek enflasyonu esas alıp bununla bir artışın yapılması gerekir. Bu da asgari ücretin 30 bin lira seviyesine çıkmasına sebep olur. Dolayısıyla bizim talebimizin karşılanması Türkiye'de çalışan nüfusun yaklaşık yarısını elde ettiği asgari ücretin en azından vatandaşın nefes almasına imkn verecek, ihtiyaçlarını karşılayacak bir seviyeye gelmesine yol açacaktır diye düşünüyoruz.' Dedi.

Demir, 'Bu paylaşımımız her kesimce takdir görüyor, teveccüh görüyor'

CHP Ticaretten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Demir de konuşmasında şu ifadelere yer verdi, 'İl bazındaki çalışmalarımızda bugün Bartın'dayız. Bugün 13'üncü ilimiz Bartın. Bartın'daki paydaşlarımızla görüştüğümüzde Bartın'ın sorunlarının Türkiye sorunlarından farklı olmadığını gördük. Ortaklaştığımız birçok sorun var ama Bartın'a özel de sorunlarımız var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar olduğunda uygulayacağı ekonomi politikalarının ilkelerini paylaşıyoruz. Halkçı, adil paylaşımı önceleyen, vatandaşıyla parkta buluşturan, stratejik planlamayı ekonominin temeline koyan ve demokratikleşme ile adalete güveni maksimuma çıkaracak bir anlayışa sahibiz. Bu paylaşımımız her kesimce takdir görüyor, teveccüh görüyor. İş dünyasının, emek dünyasının, meslek örgütlerinin, dertlerinin sorunlarını dinliyoruz. Ancak 13'üncü ilde Bartın'da anladık ki iş dünyasının derdini dert edinen hiçbir siyasetçi yok.

Demir, 'Bartınlı iş insanlarının vize sorunu var'

Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm vatandaşlarımızın derdiyle dertlendiğimiz gibi iş dünyasının da derdini dert ediniyoruz. Ekonomik sorunlar çok, yüksek finansman maliyetleri, istihdam piyasasındaki işçilik açığıyla, arz fazlasıyla, arz talebi birleştirememe gibi bir sorun var. Bunun nedenlerinden en büyüğü de ekonomi politikalarının yanı sıra eğitim politikalarınca yıllar boyunca yanlış uygulanması. Bartınlı iş insanlarının vize sorunu var Türkiye'deki bütün iş insanlarının olduğu gibi. Buna çözüm bulamıyorlar. Makine satın diyorlar. İhracat yapın diyorlar ama makine kurmaya eleman teknisyen gönderemiyoruz. Böyle bir durumdayız. Bu durum normal mi? Normal. Türkiye'nin geldiği noktada. Ama bunu dert edinen hiçbir yöneticinin olmaması normal değil.

Demir, 'Ekonomi programı sahada yazılır'

Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne kadar doğru bir iş yaptığımızı bir kez daha anlıyoruz. Ekonomi programı sahada yazılır. Ekonomi programı Ankara'da yazılmaz. Ekonomi programı sanayi bölgelerinde yazılır. Organize sanayide yazılır. Tarlalarda yazılır. Çiftçinin yanında olarak yazılır. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz ve çok mutlu oluyoruz. Bunun da karşılığını gördüğümüze inanıyoruz. Asgari ücretle ilgili 30'un altında yokuz diyoruz. Bununla ilgili destek paketimizi açıkladık. Esnaftan başlamak üzere 6 bin liradan azalan bir şekilde asgari ücret desteğinin arttırılması, ilk vergi diliminin yüzde 15'lik vergi diliminin yoksulluk sınırı dhilinde 1 milyon liraya çekilmesi ve enflasyon tek haneye inene kadar sosyal güvenlik priminin, işçi payının 15 puandan 10 puana indirilmesi gibi bizim tespit ve önerilerimiz var. Bunların kaynağı bütçede var. Bunları uygulayıp uygulanmak hükümetin kendi takdiridir. Uygulamadığı zaman aslında şunu anlıyoruz; ücretliyi, dar gelirliyi ezecek bir 2025'e hazırlanıyorlar. Bunu hep birlikte yaşayacağız, göreceğiz.'

Bakmadan Geçme