'Atatürk'ün izinde, nice 23 Nisan'lar'

Milletvekili Bankoğlu mesajında şu ifadelere yer verdi, '23 Nisan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin doğum günüdür. Anadolu'nun ve milletin kaderinin değiştiği gündür. 105 yıl önce 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyen Ulu Önderimiz Atatürk'ün hepimize Meclis'in görev ve sorumluluklarını en açık şekilde söylediği gündür. Bugün milletten aldığı vekaletle millete rağmen işine geleni, canının istediğini yapanlara yine milletimiz en güzel cevabı vermektedir. 16 milyon İstanbullunun iradesiyle seçilen belediye başkanımızı ve Cumhurbaşkanı adayımızı hukuku katlederek tutukladılar. Yine İstanbul'da ilçe belediye başkanlarımız ile siyasi partilerin genel başkanlarını, halk iradesine sahip gençleri, seçilmiş milletvekilini hapse atarak sözümona 'milli iradeyi' savunan bir cuntayla karşı karşıyayız. Bundan 105 yıl önce Büyük Atatürk'ün önderliğinde Saray'a karşı kazanılan zaferin intikamını alırcasına yine saltanat zihniyetini taşıyanlara karşı tüm Türkiye topyekûn demokrasi ve egemenlik mücadelesi vermektedir. Milletin Anayasa ile verdiği yetkileri, hukuk kurallarını hiçe sayarak her türlü suçu işleyerek koltuğuna yapışanların sonu gelmiştir. Milletin iradesi Saray'ın iradesinden büyüktür. Gücünü milletten almayan her yapı er geç gücünü kaybedecek ve siyaset sahnesinden silinecektir.

'Sadece 11 yılda çalışırken öldüğü bilinen 742 çocuk var'

23 Nisan dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından ilan edilmiştir. 23 Nisan'ın kıymetini bilmeyenler utansın. Bugün hepimizi temsil eden, milletin hakkını aramakla görevli olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, sayısal üstünlüklerini kullanarak bu ülkenin öz evlatları için kılını kıpırdatamıyor. Anne babaların vekaleti ile Meclis'e girenler, evlatların okulda bir öğün yemeğine hayır diyor! Sözde eğitim sistemi MESEM denen sömürü ve katliam düzenini şevkle devam ettiriyorlar. Daha geçen hafta Niğde'de 14 yaşındaki Abdullah kolunu makineye kaptırıp hayatını kaybetti. Bizim için 14 yaşındaki Abdullah, hükümet için çocuk işçiydi! Sadece 11 yılda çalışırken öldüğü bilinen 742 çocuk var. Çocuk ve işçi, çocuk ve gelin, çocuk ve ölüm kavramları bu çürümüş zihniyetle hayatlarımıza sokulup, normalleştirilmeye çalışılıyor! Böyle kepazelik mi olur! Yeni Doğan Çetesi iğrençliği de AKP hükümetinin hediyesidir.

'Çocukları yücelten vizyondan geleceğimizi karartan zihniyete geriledik'

Aileyi ve çocukları koruma bahanesiyle her türlü kazanılmış hakka saldıranlar hepimizin gözü önündeki çocukların geleceğini karartıyor. Bugün 15-17 yaşında her 4 çocuktan biri işçi durumundadır. Sadece Nisan ayında 5 çocuk iş cinayetinde katledilmiştir. 2023 yılında 11 bin 177 çocuk resmi olarak evlendirilmiştir. 2024 yılında çocuk istismarı nedeniyle 38 bin 639 dosya açılmıştır. Çocuk yoksulluğu, yetersiz beslenme, okulu bırakma gibi birçok sorun kronik hale gelmiştir. Eğitim eşitsizliği, eğitimin bilim ve akılcı düşünceden uzaklaşması ve en çok da istismar konusu en ciddi sorunlar olarak karşımızdadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 105 yıl önce tarih yazılan günü çocuklara armağan eden vizyonundan bugün hayatı çocuklara zehreden bir zihniyetin elinde yönetilmesi en büyük acımızdır. İşte bu iktidar güya çocukları düşündüğü için aileye, eşlerin eşitliğine karışmaktadır; kadınların bedenleri üzerinden vesayet kurmaktadır. Siz hangi çocuğu koruyup kollayabiliyorsunuz da ne yüzle çocuk istiyorsunuz?

'AKP'nin yeni Türkiye'si tam bir korku filmidir'

105 yıl sonra çocuklar için tek düşündüğümüz; Acaba doğum sırasında çocuğu öldürüp keselerini doldururlar mı, kreşte ya da okulda ihmalden ve şiddetten ölür mü, gittiği otelde yanarak mı can verir, cemaat diye emanet ettikleri yerde ya da sokakta bir sapığın saldırısıyla tacize uğrayarak mı can verir, MESEM ya da staj cinayetlerinde mi yok olur, ardında AKP gücü olan birinin arabasının altında can mı verir? 22 milyon çocuk nüfusumuzun 4,5 milyonunun et yiyemediği, ailelerin ucuz yumurta kuyruğuna girdiği, küçücük canların ailesine katkı sağlamak için okulu bırakıp çalıştığı Türkiye bu! AKP'nin Yeni Türkiye'si tam bir korku filmidir! Ama Yozgatlı çiftçinin dediği gibi devleti turbunan, şalgamınan yönetmeye kalkanların milletine ve bu ülkenin en kıymetlilerine sunacağı bu korkunç karanlıktır. Bu sadece sömürü değil, vicdansızlığın dikalsıdır! Bu tabloyu bitirmek yine milletin vekalet vereceği doğru kişilerle mümkün olacaktır. O kişiler önce vicdan sahibi sonra hukuka, kurallara ve milletine gönülden bağlı olmalıdır. Çocuklar için, gençler için, yaşlılar için, emekçiler için, kadınlar için tek yol budur! Çocuklara çocukluklarının unutturulmadığı bir Türkiye'de, mutlu, başarılı ve saygın bir ülke geleceği için onları korumamız gerektiğini söyleyen Atatürk'ün izinde, nice 23 Nisan'lar diliyorum. Başta çocuklar olmak üzere herkese sözümüzdür gözü yaşlı, karnı aç hiçbir çocuk kalmayana kadar çalışacağız.'