Türk Yurdu Ankara kitabı raflardaki yerini aldı
Cumhuriyet'in ve Ankara'nın başkent oluşunun 100. yılına özel olarak kaleme alınan Türk Yurdu Ankara kitabı, 70 farklı kalemin katkısıyla üretilen 90 farklı konuyla birlikte raflardaki yerini aldı.
Cumhuriyet'in ve Ankara'nın başkent oluşunun 100. yılına özel olarak kaleme alınan Türk Yurdu Ankara kitabı, 70 farklı kalemin katkısıyla üretilen 90 farklı konuyla birlikte raflardaki yerini aldı.
Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz önderliğinde yaklaşık 900 sayfalık geniş kapsamlı bir çalışmaya imza atan 70 yazar tarafından kaleme alınan Ankara'nın protokol yollarından endemik bitkilerine, Ankara tarihinde meydana gelen felaketlerden, Ankara'nın ayazına kadar 90 farklı konunun işlendiği Türk Yurdu Ankara kitabı her yaştan okuyucunun anlayabileceği yalın diliyle raflardaki yerini aldı. Cumhuriyetin ilanının, Ankara'nın başkent oluşunun ve Ankara Ticaret Odası'nın kuruluşunun 100. yılına özel olarak kaleme alınan Türk Yurdu Ankara kitabının editörü Türk Ocakları Genel Başkan Yardımcısı, Yazar ve Tıp Doktoru Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz, İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu.
'Ankara herkesin bildiği gibi sıradan bir başkent değil'
Ankara'nın başkent olarak seçilmesinin tesadüfi olmadığını ve çok derin tarihi ve kültürel bir dayanağa sahip olan bir il olduğunu belirten Prof. Dr. Ayşe Filiz Yavuz, 'Ankara'nın tarihini, istiklal harbini, Ankara'nın başkent oluşunu, Milli Mücadele'ye kadar olan dönem içindeki tarihi biz kademe kademe işledik. Bütün bunların hepsini tarihi bir perspektif içinde sıraya dizerek yazdık. Bu da çok güzel oldu. Okuyanlar tarihi Ankara'nın geçmişiyle ilgili çok kapsamlı bilgiler alabilirler. Ankara herkesin bildiği gibi sıradan bir başkent değil. Atatürk başkenti buraya kurarken 'Ben coğrafya kitaplarından değil, Ankara'yı tarih kitaplarını okuyarak seyrettim ve başkent yaptım' diyor. Bu aslında son derece önemli bir nokta. Tarihe baktığınız zaman da aslında Ankara'nın tarihinin çok eski olduğunu görüyorsunuz. Zaten Ankara Nehri'nin isminin haricinde Ankara'da çok sayıda tümülüs ve kurganı olduğunu bunlardan da şu an en bilinenin Güdül'deki Salihler köyündeki Runik alfabesiyle ilgili yazıların ve resminin olduğu kaya yazıtlarında tescil edildiğini görmek mümkün. Bir diğer kısımda Ankara'nın kültürü dedik. Ankara'daki kültürle ilgili Ankara'nın kahvehaneleri, eserleri, radyo evi, sinemaları, ahileri, kitapları, sahafları, evleri, paraları bütün bunların hepsini ayrı bir bölümde değerlendirdik. Ankara'daki kültürle ilgili gerçekten kapsamlı yazılar var. Ankara'yla ilgili hatıraları topladık. Ankara'nın hatıralarının olduğu yerde de geçmiş dönemden itibaren Ankara'da yaşayanların Cumhuriyet'ten bugüne kadar geliş dönemi içindeki seyrinde yaşadıkları hatıraları aldık' ifadelerini kullandı.
'Ankara Kulübü'nün Atatürk'ün direktifi ile 1925'te kurulduğunu mührüyle beraber ilk defa bu kitapta yayınladık'
Ankara Kulübü'nün kuruluş yılı ile ilgili olarak Atatürk'ün mührünün bulunduğu bir belgeyi gün yüzüne çıkardıklarını ve ilk defa Türk Yurdu Ankara kitabında yayınlandığını ifade eden Yavuz, 'Belirli bir grubun içine alamadığımız ama Ankara'yı anlatan o kadar çok konu ekledik ki mesela Ankara'nın protokol yolları, köşkleri, dereleri, felaketleri, ayazı var. Herkes Ankara'nın ayazını söyler ama kimse Ankara'nın ayazından bahsetmez. Ankara'nın simidi, keçisi, kedisi, armudu var, balı var. Hiç kimsenin aklına gelmeyen Ankara'nın güvercinleri var, evleri var, paraları var ve bizim değerli müdürümüz Kadir Çimen Bey'in arşivlerden bulup çıkardığı bir belgenin de gün yüzüne çıktığını kitapta görüyoruz. Ankara Kulübü'nün Atatürk'ün direktifi ile 1925 kurulduğunun da mührüyle beraber belgesini bu kitapta ilk defa makale halinde yayınladık. Ankara Kulübü'nün hangi yıl kurulduğuna dair çok tartışmalar vardı. 2 farklı görüş belirtiliyordu ama artık 1925'te mührüyle beraber Atatürk'ün talimatıyla kurulduğuna dair burada bir belgemiz var' açıklamalarında bulundu.
'O kadar çok konu var ki her gece okuyacak bir başka konuyu buluyorsunuz'
Yaklaşık 900 sayfadan oluşan kitabın içerisindeki 90 konunun birbirinden farklı ve ilginç olduğunu, her sayfasında farklı bir konunun işlendiği doyurucu bir kitap olduğunu belirten Yavuz, şu sözleri kaydetti:
'Ankara'nın içinde yüzün üzerinde kuş var. Ankara'nın Ankara ismiyle veya ilçelerin ismiyle literatüre geçmiş Latince ismiyle çok sayıda bitki ve çiçek var. Sadece endemik olarak bulunan. Ankara'da geçen şarkılar, Ankara'yı mekan almış romanlar, Ankara'ya ait 650 tane kaynak, Atatürk'ün Ankara'da kaldığı yerlerin listesi, Ankara'daki Cumhuriyet Dönemi'nde yapılmış olan binaların hem hangi tarihte yapıldığını hem de mimarlarıyla beraber listesi, UNESCO mirasında yer alan yerler, Ankara'nın ve ilçelerinin eski tarihi isimlerinin listeleri, Ankara'nın kısa kronolojisi, ölmeden önce görülecek Ankara'daki yerlerin listesi var. O kadar çok şey var ki siz bunlara baktığınız zaman zaten her gece okuyacak bir başka konuyu buluyorsunuz. Kitabımız gerçekten çok kapsamlı. İlkokul çocukları efsanelerden başlayarak hikaye tadında okuyabilir. Ortaokul gençleri bu kitabı okuyabilir, liseliler okuyabilir. Üniversiteliler, akademisyenler zaten içinde kendilerine ait çok şey bulacaklardır. Futbolundan eğlencesine, radyo evinden sinemasına, tarihinden kültürüne kadar ne isterlerse bu kitapta düzenli bir şekilde var. Her Türk'ün ve Ankaralının mutlaka okuması gereken bir kitap. Çünkü burası 100 yıllık bir başkent. Burası sıradan bir başkent değil, Cumhuriyet'in başkenti. Ankara'nın gerçekten çok fazla bilinmeyeni var. İstanbul bizim geçmişimizdir, Ankara bizim bugünümüz ve geleceğimiz. Kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum.'
'Atatürk Yumurta Tepe'ye defnedilmek istedi'
Kitapta, Ankara ve Atatürk ile ilgili olarak da onlarca hikaye ve anekdotun bulunduğunu bu anekdotlardan birinin de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün defnedilmek istediği yer ile ilgili olarak söylemiş olduğu sözlerle ilgili olduğunu belirten Yavuz, Atatürk ile ilgili anıyı şu sözlerle aktardı:
'Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde bulunan Çiftlik Kavşağı'nın tam karşısında Yumurta Tepe olarak bilinen bir tepe var. Büyük Atamız çok mütevazı bir insan. Yediklerine, içtiklerine, hayatına bakıyorsunuz hep örnek olarak gösterilen biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Benim milletim vefatımdan sonra beni şu Yumurta Tepe'ye gömmeyi çok görmez herhalde' diyor. Çok mütevazı bir istek. Yumurta Tepe şu anda boş ama Türk milleti atasına karşı görevini yerine getirip ona Ankara'nın merkezinde bulunan bir diğer tepe olan Rasat Tepe'yi layık gördü.'
Cumhuriyet'in ilanının, Ankara'nın başkent oluşunun ve Ankara Ticaret Odası'nın kuruluşunun 100. yılına özel olarak kaleme alınan Türk Yurdu Ankara kitabı Türk Yurdu Yayınları'nın internet adresinden çevrim içi olarak sipariş edilebiliyor. Ayrıca, kitaptan elde edilen tüm gelirin üniversite okuyan öğrencilere burs olarak aktarıldığını ifade eden Yavuz, bu vesileyle öğrencilerimiz sayesinde Cumhuriyet'imizin yüzyıllar boyu yaşatılacağını vurguladı.