15 Temmuz darbe girişimi dini boyutuyla ele alındı
Bartın Üniversitesinde (BARÜ) '15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü' dolayısıyla gerçekleştirilen konferansta 15 Temmuz darbe girişimi dini boyutuyla incelendi.
Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” anma etkinlikleri kapsamında “Dini Boyutuyla 15 Temmuz” konulu konferans düzenlendi.
Vali Nurtaç Arslan yaptığı konuşmada, 8 yıl önce, 15 Temmuz 2016'da Türk milletinin demokrasiye olan inancının ve vatan sevgisini tüm dünyaya gösterildiği topyekûn bir direniş sergilendiğini belirtti.
O günkü kahramanlığıyla tarihe adını altın harflerle yazdıran şehitlerin bıraktıkları mukaddes emanetin sorumluluğunu taşıdıklarını kaydeden Arslan, “Aziz Milletimiz, milli iradesine yöneltilen her türlü girişime asla izin vermeyecektir” dedi.
“O gece sadece şanlı bir zaferi değil, geleceğimizi de kazandık”
Rektör Orhan Uzun da, 15 Temmuz 2016'da yaşananların toplum hafızasından silinmeyeceğini vurguladı.
Ülke olarak terörle mücadelede kritik bir eşikten geçilen dönemde, şer odaklarının ortağı konumundaki FETÖ'nün darbe girişimiyle karşı karşıya kalındığını dile getiren Uzun, “Millet iradesinin hiçe sayıldığı hain darbe girişimine karşı tek yürek ve tek bilek olarak sadece şanlı bir zaferi değil, aynı zamanda geleceğimizi de kazandık. Aziz milletimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde vatanına, bayrağına, bağımsızlığına ve geleceğine olan bağlılığını bir kez daha ispatlamıştır. Bizler canları pahasına vatan müdafaası yapan ve milli irade destanını yazan şehitlerimiz ile milletimizin direnişini 8 yıl değil 80 yıl da geçse unutmayacağız, unutturmayacağız” diye konuştu.
Dini Boyutuyla 15 Temmuz Konferansı
Ardından geçilen konferansın moderatörlüğünü BARÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Yamaç yaparken, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş da konuşmacı olarak yer aldı.
15 Temmuz'un siyasi, askeri, ekonomik birçok boyutu olduğunu ancak ana faktörün din faktörü olduğunu belirten Doç. Dr. Yamaç, “Bir süreç olarak düşündüğümüzde dinin ana faktör olarak darbe girişiminin zeminine oturtulduğunu görebiliriz. Başlangıçta din zemininde vücut bulan örgüt, zamanla askeri, hukuki, siyasi ve eğitim alanına da yayılmıştır. Temel meşruiyetini yanlış bilgilerle dine dayandıran örgüt, halkı inançları üzerinden kandırarak farklı ideolojik perspektiflere bürünmüştür” şeklinde konuştu.
15 Temmuz darbe girişimini dini, felsefi ve sosyo-psikolojik açıdan ele alan Prof. Dr. Okumuş ise FETÖ ve benzeri yapılar hakkında toplumun bilinç düzeyinin artırılmasının önemine dikkat çekerek, “Örgütlü küresel bir yapı olan FETÖ, dini argümanlarla hedeflerini meşrulaştırmaya çalışarak insanların inançlarını istismar ederek dini araçsallaştırdı. Bizim bu olayları farklı kavramlar üzerinden bilimsel olarak değerlendirmemiz lazım. Paralel yapıları iyi görüp gözlemlemeli ve din konusunda bilgilenip bilinçli olarak mücadele etmeliyiz. Bu yapının geçmişi ve şimdisi var. Akademik çalışmaların artırarak üniversiteler öncülüğünde kendimizi geliştirmeli, darbeci zihniyetlere karşı bir ve bütün olmalıyız. Bunun en büyük örneğini 15 Temmuz gecesi gördük. Tüm renkleriyle her gruptan, her ideolojik görüşten insanlar darbeye karşı duvar oldu. O gece milletimiz kahramanlık destanı yazdı” şeklinde konuştu.
Konferansın ardından Kütüphane Fuaye alanında iki ayrı serginin açılışı da yapıldı.