Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

SICAKLAR ÇARPMASIN!

Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

Geldi işte o baş döndüren kavurucu sıcaklar.

Konuya girişim şampuan reklamından hallice olsa da konumuz saçlar değil sıcaklar arkadaşlar.

Çarşıda pazarda millet yüzü gözü kan ter içinde, eli alnında bayılmaya yüz tutmuş vaziyette dolaşırken sıcak havalarda beslenmemizde nelere dikkat etmemiz gerektiğini birlikte inceleyelim istedim.

Haydi başlayalım!

Öncelikle bu havalarda kaybettiğimiz en önemli şeyi yerine koyarak işe başlamalıyız.

Tabi ki su.

Bizler fark etmesek de deri, solunum ve idrar yoluyla diğer zamanlara nazaran daha fazla su ve elektrolit kaybı yaşarız.

Akabinde gelen baş dönmesi, tansiyon düşmesi, yorgunluk ise en çok görülen semptomlar olacaktır.

Bu nedenle susamayı beklemeden su içmeli, günlük yeterli su alıp almadığınızı idrar rengimiz ile kontrol etmeliyiz.

İdrar renginiz koyu ise sıvı alımınız alarma geçmiştir, yetersizdir!

Her bireyin içmesi gereken su miktarı kendine özeldir fakat genel anlamda bu yaz aylarında 2,5 litrenin altına inilmemelidir.

Saf su tadından hoşlanmayanlar suyun içine taze meyve parçacıkları, soğuk bitki çayları, nane, limon gibi ekstra tatlar ekleyebilir.

Aşırı yağlı, şekerli besinler sıcaktan bayılmış içimizi daha da bayıltarak mide bulantılarına ve sindirimde zorluklara sebebiyet verebilir.

Bu nedenle yağlı, şekerli besinlerin yanı sıra kızartma, kavurma gibi işlemlerden geçmiş besinler de tüketilmemeye çalışılmalıdır.

Ketçap, mayonez, hazır soslar da sindirimi bozabilmekte; uzak durulmalıdır.

Tansiyon oynamaları çok sık olacağı için bir de kan şekerimizin oynamasını istemeyiz.

Bu nedenle kan şekerimizi hızlı yükseltip hızlı düşüren besinlerden de mümkün mertebe uzak durmalıyız.

Bunlar genelde beyaz un ve beyaz ve undan yapılan her şey; pasta, börek, poğaça, şerbetli, yağlı tatlılar gibi yiyeceklerdir.

Beyaz ekmeği rafa kaldırmalı, tercihimiz tam tahıl, esmer, kepek, çavdar olmalıdır.

Pirinç yerine bulgura, beyaz makarna yerine kepekli makarnaya şans verilmelidir.

Tatlı tercihlerimiz sütlülerden yana olmalıdır. Dondurma ya da meyveli tatlılar da alternatif olabilir.

Gün içinde tansiyon dengemizi korumak adına 5 porsiyon taze sebze-meyve tüketimi yanında yoğurt, ayran, cacık da her gün tüketilmeye özen gösterilmelidir.

Bu şekilde sıcak nedeniyle oluşmuş iştahsızlığa da minimuma çekmiş olacağız.

Sofralarda salatalar, zeytinyağlı sebze yemekleri ilk sırada gelmelidir.

Ek olarak özellikle bebeklerde ve çocuklarda virüs kaynaklı ishallerden korunmak için satın alınan meyve, sebzeler iyice yıkanmalı ve kişisel el hijyenine dikkat edilmelidir.

Sıcak havalarda besin zehirlenmeleri de oldukça sık görüldüğünden dışarıda açıkta satılan ürünlerden kaçınmalı, et, yumurta, süt, balık gibi çabuk bozulmaya elverişli besinlerin tüketiminde ekstra dikkatli olmalıyız.

Bu ürünleri hijyen kurallarına uyulduğuna emin olduğumuz yerlerden temin etmeliyiz.

Evet, diyeceğim o ki; her mevsimin güzelliği başka.

Yazın tenimizde hissettiğimiz sıcağının keyfini doya doya çıkarmak için aman ayılıp bayılmalara dikkat edin.

Yukarıda saydığım basit ama hayat kurtaran önerilere kulak verin; kendinize çok iyi bakın.

Sağlıkla kalın!

DYT. ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ

@dyt.ummugulsumetyemez

Yazarın Diğer Yazıları