Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

OTURDUĞUN YERDEN ZAYIFLA

Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

OTURDUĞUN YERDEN ZAYIFLA
Günümüz şartlarında çoğu kişi masa başı işte ya da ofis ortamında çalıştığı için gün boyu hareketsiz kalıyor. Çağımızın hastalığı obezitenin en büyük tetikleyicileri olan dengesiz beslenme ve hareketsizlik haliyle bu grupta oldukça sık karşımıza çıkıyor. Elbettte çalışma şartlarımızın durağanlığı obezite ile savaş için harekete geçmemize engel değil. Sıvayın kolları, oturduğumuz yerden zayıflayacağız!
Öncelikle işe giderken açma, poğaça, simit alma devrini bir kenara bırakın. Sizler bir tane poğaça ya da bir tane simit yediğinizi düşünüyorsunuz fakat aslında 4 dilim ekmeği bir oturuşta mideye indiriyorsunuz. Akabinde hızla yükselip hızla düşen kan şekerinin yarattığı tatlı krizlerine henüz değinmiyorum bile.
Oturarak zayıflamanın ilk kuralı mümkün mertebe güne sağlam bir kahvaltı ile başlamak. Bu kahvaltının içeriği sizi uzun saatler tok tutacak, midenizi hemen terk etmeyecek besinlerden oluşmalıdır. İlki örnek proteinimiz yumurta. Kolesterol gibi herhangi bir sağlık problemi olmayan sağlıklı bireyler güne bir adet yumurta ile başlayarak uzun süre tok kalabilir. Bunun yanında yine proteince zengin peynir çeşitlerine, yağlı tohumlara ve liften zengin sebzelere bolca yer açmak gerekir.
İşte öğlene doğru herkeste “Ne yesek?” telaşı başlar. Mideler yavaştan boşalmış, kimsede çalışacak hal ve takat kalmamıştır çünkü. Burada hem zihinsel performansımızı hem kan şekerimizi düşürmemek adına yapacağımız şey “ara öğün”dür. Öğle yemeğinden 2 saat önce yapacağımız sağlıklı bir ara öğün kan şekeri dengemizi koruyacak ve öğle yemeğine gözümüz dönmüş bir şekilde oturmamızı önleyecektir.
En önemli noktalardan bir diğeri de çalışırken “bilinçsizce yemelerimiz”. Rapor yazarken, mail atarken, belge hazırlarken beynimiz sürekli aktif bir şekilde çalışır. Arada uzaklara, bazen boş duvarlara dalarak ne yazacağımızı düşünürüz. Tam o esnada masamızda duran abur cuburlara gayri ihtiyari elimiz gider ve tam ağzımıza götürecekken hoop! Orada bir dur bakalım. Ağzına götürdüğün o bir lokmanın hacmine aldanma, kalorisi oldukça yüksek ve besin içeriği oldukça sağlıksız olabilir. Bu yüzden elinin ulaştığı her yeri sağlıklı besinlerle donat. Eğer masanda abur cubur olmazsa yiyemezsin; işte kural bu kadar basit. Yemek istemiyorsan, almayacaksın. Onun yerine çiğ fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişleri, taze meyveleri, süt, yoğurt, ayran, kefir gibi içecekleri, galeta, leblebi gibi atıştırmalıkları ulaşabileceğin yerlere koyabilirsin. 2-3 saatte bir yapılan ara öğünlerle çok daha zinde hissedeceksin, mutlaka bir dene derim.
Dışarıdan yemek durumunda kaldığımız zamanlarda ise yine sağlıklı beslenmek mümkün. Tercihimiz kızartma kavurma değil de ızgara/haşlama/fırın olursa mükemmel olur. Yemeğimizin yanına mutlaka bol salata ekliyoruz ya da salatamızı ton balıklı/peynirli/bakliyatlı tercih ederek kendi başına ana öğün olarak tüketebiliyoruz.
İş şartları, günün temposu ve daha birçok faktöre bağlı olarak yemeklerimizin içeriği ve saatleri zaman zaman değişiklik gösterebilir; normaldir. Fakat su, her yerde sudur; değişmez. O yüzden günlük içmemiz gereken suyu mutlaka tamamlamalı; vücudumuzdaki fizyolojik işleyişin önüne taş koymamalıyız. 
Çalışma esnasında oldukça sık tükettiğimiz çay kahve veya asitli/gazlı içeceklerin yerini bitki çaylarıyla değiştirebiliriz. İştah kontrolünü sağlamamızda bize yardımcı olacaklardır. İçmemize engel bir sağlık durumumuz yoksa yeşil çay, beyaz çay gibi bitki çaylarını günlük rutinimize ekleyebiliriz. Siyah çay ya da kahveyi de içeceğiz elbette ama tercihen şekersiz sevgili dostlar.
Son olarak “işte diyet olmaz, ofiste diyet olmaz” diyenlerimiz varsa eğer şunu söylemek isterim ki gayet güzel olur. Biz diyete değil; diyet bize uyarsa, bizim yaşam tarzımıza göre yazılmışsa olmaması için bir sebep yok. İşte bu yüzden bahaneleri bir kenara bırakıp oturduğun yerden zayıflamak için bir destek alabilirsin. Küçük değişikliklerin getirdiği büyük farklar eminim yüzünü güldürecek.
Obeziteyi değil; sağlıklı yaşamı benimsemenizi can-ı gönülden isterim. Güzel yarınlara, sağlıkla ulaşmak ümidiyle..
Kendinize iyi bakın; sağlıcakla kalın..
 
DİYETİSYEN ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ
@dyt.ummugulsumetyemez

Yazarın Diğer Yazıları