Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

ELBET BİR GÜN KIRILACAĞIZ!

Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

Dirençli Kilolar

İşin en zorlu kısmını başarıp diyet yapmaya karar verdiniz ve ilk haftalar şakır şakır kilolar gitti. E kendinize de güveniniz geldi tabi.

Gelmeli, gelsin de zaten.

Hatta kendi kafanızda ufak hesaplar yapmaya başladınız bile. “İlk hafta 2 kg gitti, her hafta 2‘şer kg versem bir ayda 8 kg eder. 2 ayda 16 kg’a elvedaa! 3 ayda 24 kg; 4 ayda 32 kg!”

5. ayda yavaş yavaş yok oluyoruz sanırım… Oo çok iyi değil mi? Elbette iyi, eğer kurulu bir robotsak tabi..

Aslında çoğu kişi diyette başla-bırak döngüsü yaşadığı için az çok biliyor; ilk haftalar ödem dediğimiz gereksiz ve fazla sıvının vücuttan atılmasıyla yüksek kilo verimlerinin mümkün olabildiğini.

Neyse, zaman içinde yine güzel kilolar veriyorsunuz, ilk haftalara göre azalsa da yine de iş görür diyorsunuz.

Fakat öyle bir nokta geliyor ki bir haftada verilen 500-600 gramlara burun kıvırmaya başlıyorsunuz. Siz, hayırdır?

Acımasız bir gerçek belki ama şimdiye kadar hunharca kullanılmış, yara almış bir metabolizma elbette her hafta önünüze çiçekler sermeyecek.

O kilolar nasıl ki zaman içinde yerleştiyse aynı zamanda kalıcı bir şekilde gitmesi de zaman alacak. O yüzden “Bu kilolar ne zaman gider?” sorusunun cevabı ben dâhil hiçbir diyetisyende olamaz.

Bunu en iyi sizin metabolizmanız bilir.

Metabolizmanızın hızı, hastalıklarınız, ilaçlarınız, geçirdiğiniz operasyonlar, cinsiyetiniz, yaşınız, yediğiniz içtiğiniz her şey.. Acele davranarak yüksek uçan kuş misali inişinizin erken olmasını istemem; minik ve hızlı adımlarla hedefe odaklanın derim.

Dünya Sağlık Örgütü haftalık ideal kilo kaybının 0,5-1 kg aralığında olması gerektiğini söyler. Elbette bu rakamların üstüne çıkmak veya altında kalmak yine kişiden kişiye değişir.

Demek istediğim verdiğiniz her gramın kıymetini bilin ve kişisel değerlendirmenizi yaparken haftalık değil aylık bazda yapın. Bir ayda 2-4 kg arası bir kilo kaybınız varsa ve diyetisyeniniz sonucu ideal kabul ediyorsa konu kapanmıştır.

Bizler olması gerekeni bilimsel bir şekilde anlatmaya çalışırken sizler kendi kafanızda hayal ettiğiniz rakamları bizlere kabul ettirmeye çalışıyorsunuz. Aşk olsun…

Bir de şu açıdan bakalım.

Bedenimiz o kadar muntazam ki; yüksek kilo kayıpları sonunda “Hoop, n’oluyoruz birader?” diyerek kendini korumaya alır. “Bir sorun mu var da her hafta parça parça eksiliyorum; hasta mıyım yoksa?” diyerek panikler ve sakinleşip durumu kabullenene kadar 2,3,4 hafta belki 2 ay tartıda gram oynamaz ya da bir ileri iki geri giderek sinir zıplatır.

Bu aşamada diyetisyen devreye girerek beslenme planında değişikliğe gidebilir, egzersiz türü ve şiddeti değiştirilebilir, diyet psikolojisinden biraz uzaklaşmak adına mini aralar verilebilir gibi gibi pek çok şey yapılarak dirençli kilolar elbet bir gün kırılır.

Tabi iradeniz güçlüyse; pes etmediyseniz.

            Eğer pes ederseniz her şey çok daha güzel mi olacak? Hayır. Diyet karşılıklı emek verilerek yapılan bir iştir; maddi manevi. Hem kendi emeklerinizi hem diyetisyeninizin emeklerini heba etmeye değer mi?

Sürekli başa sarmaktansa sabredin, inatlaşın, kızın ama sonunu getirin bu işin, başarın!

Bir sene sonra geriye dönüp baktığınızda “keşke devam etseydim” demeyi mi istersiniz yoksa “aferin bana be, iyi ki bırakmamışım” demeyi mi? Tercih sizin..

Kendinize iyi bakın.

Sağlıcakla kalın!

DYT. ÜMMÜ GÜLSÜM ETYEMEZ

@dyt.ummugulsumetyemez

Yazarın Diğer Yazıları