Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

BESLENME ÇANTALARI YARIŞ İÇİN DEĞİL SAĞLIK İÇİN DOLSUN

Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

Covid-19 küçükten büyüğe öğrencilerin eğitim hayatına da ket vurdu. Sanıyorum ki hepimiz okulun, okullu olmanın önemini bir kez daha anladık. Okul zillerimizin bir daha hiç susmasını diliyor ve bu haftaki konumuzu bir bardak süt eşliğinde anlatmaya başlıyorum.

Sistem her ne kadar değişip güncellense de 6-14 yaş grubunu okul çağındaki çocukların kapsadığını kabul ediyoruz. Bu yaş grubunun beslenme durumunun derecesini saptamanın en kolay yolu çocuğun büyümesinin gidişatıdır. Çocukta yağ artışı ve büyümede yavaşlama/duraksama gözlenmesi bizler için kırmızı bir alarmdır. Çocukluk çağında yapılan beslenme hataları ileri vadede diyabet başta olmak üzere pek çok hastalığın biletini kesmiş olmaktır aynı zamanda.

Okul hayatı ile birlikte çocuk sırtına dersler, ödevler, arkadaş çevresi, öğretmen ve arkadaşlarına uyum sağlayabilme gibi pek çok sorumluluğu almış olmakla beraber edindiği bu sosyal çevre beslenmesini de doğrudan etkilemektedir. Ev yemeklerinden uzaklaşıp hazır, paketli ürünlere merak artar; günün çoğunu dışarıda geçirmeleri dolayısıyla arkadaşlar arasında birbirine özenme söz konusu olur.

Elbette çocukları bulundukları sosyal çevreden tamamıyla soyutlayamayız ki bunu da doğru bulmuyorum. Çocuk, çocukken cips de çikolata da yiyecek; önemli olan kaç gün ve ne kadar yediği. Zaten yaşımız ilerledikçe damak zevkimiz değişiyor ve ev yemeğinin önemini anlıyoruz ama bizim amacımız bunu çocukken aşılayabilmek.

 Bunun için de birkaç küçük noktaya dikkat edilmelidir:

-Ev alışverişi çocuklarla birlikte yapılmalı ve evde düzenli sofra hazırlanmalıdır.

-Eve olabildiğince hazır gıda, abur-cubur tarzı atıştırmalıklar alınmamalıdır.

-Akşama pişecek yemeği düşünürken çocuğun da fikri alınmalıdır; damak zevki bilinmelidir.

-Çocuklar da mutfaktaki görev dağılımına dâhil edilmeli ve besinleri tanımalarına imkân verilmelidir.

-Atıştırmalık olarak taze/kuru meyveler, süt/süt ürünleri, çiğ yenebilecek sebzeler ulaşılabilir yerlere koyulmalıdır.

KAHVALTI

Gelelim kahvaltıya.. Kahvaltı günün en önemli öğünü olup dersleri daha kolay kavrayıp anlayabilmeye, zihnen ve bedenen aktif olmaya destek olur. Fakat ders öncesinde yenilen besinlerin ya da yapılan kahvaltının karbonhidrattan ibaret olması derse odaklanma süresini düşürmektedir. Bunun için kahvaltıda glisemik indeksi düşük besinler tercih edilmelidir. Anne sütünden sonra gelen en kaliteli protein kaynağı yumurta olup kahvaltıda bir haşlanmış yumurta tüketilmesi hem tokluk süresini uzatacak hem de kaliteli bir kaynaktan protein alınmış olunacaktır.  Bunun dışında diğer öğünlere kırmızı et, balık, tavuk, süt/süt ürünleri eklenerek gerekli protein ihtiyacı karşılanmalıdır.

BESLENME ÇANTASI

Küçüklüğümüzde zil çaldığında “Öğretmenim bu uzun teneffüs mü kısa mı?” diye sorduğumuzda “uzun” cevabını alırsak anlardık ki beslenme saati gelmiş. Tüm beslenme çantaları açılır ara öğün yapılırdı. Buradaki ara öğün çocukların iştahlarını kontrol edebilmelerini ve yaşanan açlık krizlerini bir sonraki ana öğün olan öğle yemeğine kadar bastırmalarını sağlar. Burada önemli olan bir diğer nokta ise beslenme çantasının içinden ne çıktığıdır.

Küçüklüğümü hatırlıyorum da; annem hep evde hazırladığı ekmek aralarını, kahvaltılıkları koyardı çantama; kimi arkadaşlarım da kantine koşardı. Büyüyüp diyetisyen oldum ve en iyisini benim annem yapmış diyorum. Temiz ve kaliteli beslenmek gibisi var mı?

Şimdilerde görüyorum; kimi veliler çocuğum diğer çocuklardan geri kalmasın, gözü bir başkasının yemeğinde olmasın, canı çekmesin diyerek olayı abartıyor maalesef. Paket paket çikolatalar, hazır meyve suları, kolalar, içine ketçap-mayonez delicesine fışkırtılmış tüm sınıfı kokusuyla bayıltan sucuklu tostlar, sırf farklı görüneyim diye daha çocuğun bile adını bilmediği değişik karmaşık yiyecekler… Durun, lütfen abartmayın. Önceliğimiz beslenme çantalarımızı yarıştırmak değil; geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızın sağlıklı bir biçimde büyüme ve gelişimlerini sağlayabilmektir.

Beslenme Çantasında Ne Olmalı?

Peki, neler koyabiliriz çantaya? Birkaç alternatif sunabiliriz:

Taze ya da kuru meyve-süt-sandviç

Süt-ev yapımı kek

Ev yapımı börek-ayran/meyve suyu

Ev yapımı açma/poğaça-fındık, ceviz-meyve suyu

Ekmek arası ızgara köfte/tavuk-ayran

Bir haşlanmış yumurta-domates-salatalık-ekmek-meyve suyu

Peynir-zeytin-yeşillik-ekmek-meyve suyu

Gibi basit ve kaliteli besinler çantamızda boy gösterebilir.

Peki, lokmalarımızı ağzımıza attık; ya sonra?

Sindirim ağızda başlar dolayısıyla sağlıklı bir sindirimin ilk şartı ağız ve diş sağlığını korumak ve gerekli bakımlarını yapmaktır. Çocuklarda şeker oranı yüksek gıdalar tüketmek çürükleri de beraberinde getirmektedir. Süt/süt ürünleri, lif içeriği yüksek sebzeler çürükleri önleyicidir. Diş fırçalama imkânı olmadığı zaman diliminde, peynirin diş minesini koruyucu etkisinden dolayı bir iki dilim peynir tüketilmesi önerilir.

Doğru Model

Aileden sonra en büyük görev ise öğretmenlerimize düşmektedir. Okul çağı çocukları yeri gelir anne babasından çok öğretmenlerini kendine rol model alır. Elinizdeki bir yiyeceği, normalde sevsin ya da sevmesin, sırf siz yiyorsunuz diye yiyebilirler. Bu sebepledir ki; büyükler olarak attığımız her adımı farkında olarak atmalı, çocuklar için doğru ve güvenilir birer model olmalıyız.

Evet, bu haftaki yazımı okuyan miniklerim, velilerim! Hepinize eğitim-öğretim yılında başarılar diliyorum. Umarım sağlık içinde ve mutlu bir şekilde yılı tamamlarsınız. Kendinize, birbirinize çok iyi bakın. Sağlıkla kalın!

Diyetisyen Ümmü Gülsüm ETYEMEZ

@dyt.ummugulsumetyemez

Yazarın Diğer Yazıları