HASTANEDE YAŞANANLAR ŞOK EDİYOR!

Hastanemizde her hafta yaşananlar adeta bir dizinin bölümlerini çekenler ve ona bağımlı olmuş seyirciler gibi hissetmemize neden oldu.

Daha önce defalarca yazdık…

İşi bilmeyen ve egosu yüksek yöneticiler yüzünden doktorların hastalara gerekli müdahaleyi zamanında yapamadığından dolayı onları göz göre göre kaybettikleri iddiası devam ediyor...

Doktorlara uygulanan mobbing yüzünden moralleri bozulduğu ve yönetime, “Yanlış yoldasınız bu şekilde olmaz.” Diyen doktorları da dinlemedikleri ve böylece de teker teker küsmelerine neden oldukları, çoğu doktorun kendilerine yapılanlara ve vatandaşa yapılan yanlışlara bile bile ortak olmak istemedikleri için buradan çekip gittikleri iddia ediliyor.

Bartınlılar şunu çok iyi bilmeli ki doktorlar Türkiye’nin her tarafında görevini layıkıyla ve severek yapabilirler. Neresi olursa olsun giderler ancak onların bu şekilde küstürülüp gitmeleri bize bir şey kazandırmaz. Daha kötüsü Bartın’daki sağlığın bu kötü namını duyan iyi doktorların Bartın’a gelmesi de imkansız olur. Böyle devam ederse Bartın sağlıkta gerçekten çok şey kaybeder.

Vatandaşla ve hastane çalışanları ile yaptığımız görüşmelerde personellerin ve doktorların yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen görevlerini layıkıyla yapmaya çalıştıkları ve hastalar için ellerinden gelen tüm gayreti gösterdikleri ancak işi bilmeyen yöneticiler yüzünden sorunlarla sürekli karşı karşıya kaldıklarını da anlatıyorlar.

Çalışanlar bu şartlarda hastalara ne kadar katkı sağlayabileceklerini kamuoyunun takdirine bıraktıklarını belirtiyorlar.

Eski Genel Sekreter Osman Açıkgöz zamanında milyonlarca para harcanarak yapılan ve hastanenin nazar boncuğu niteliğinde olan, çevre illerde bile ender olan konforda 1 numara olan Kroner Yoğun Bakımı bile yıkıp 3.Basamak Yoğun Bakım yapmayı düşünen bir zihniyeti anlamakta zorluk çektiklerini belirtiyorlar.

Hem de 3 kardiyoloji hocamızın görev yapmasına rağmen hizmet veren Korona Yoğun Bakım Ünitesini yıkıp başka yere taşımak hangi akla mantığı uyar diye de özelikle belirtiyorlar. Hele yeni hastane başlamışken devleti maddi olarakta bu kadar zarara sokmak neyin nesi diye adeta isyan ediyorlar...

Biz gazeteciler, son iki yıldır yüzlerce vatandaş ve hastane çalışanları yaptığımız görüşmelerde, birebir şahit olduğumuz olaylarda tüm çalışanların iyi niyetli olduklarını yazıyoruz ve sıkıntının ana kaynağının yönetici vasfı olmayanların bu kadar büyük bir kurumu yönetemeyeceklerini net olduğunu yazdık çizdik. Ancak görülüyor ki bunların hiçbiri siyasetçilerin umurlarında değil! Tek yaptıkları kendi adamları yönetici olsun, dediklerinden çıkmasın yeter. Vatandaş ölmüş kalmış, sevk edildiği Zonguldak, Karabük, Ankara gibi illerde perişan olmuş onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Ama unutulmamalı ki mazlumun Allah’ı var. Elbet bu zulmün karşılığını kat be kat çıkarır.

Yazımın sonunda siz değerli okuyucularımızdan rica ediyorum, sağlığınız sizin için önemliyse bu yazdıklarımızı sayfalarınızda paylaşın. Paylaşın ki Bartın’ın sesini Ankara’dakilere duyuralım.

Saygılarımla hoşçakalın...