MİLLETVEKİLİ BANKOĞLU: SIRADA NE VAR?

Milletvekili Bankoğlu: 'Varlık kuyruklarından sonra sabır telkini de geldi. Sırada ne var?'

CHP Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Av. Aysu Bankoğlu, CHP Karabük Milletvekili Dr. Hüseyin Avni Aksoy ile Bartın’da “KOBİ” ziyaretlerinde bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili, Parti Meclisi ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, CHP Karabük Milletvekili Dr. Hüseyin Avni Aksoy ile şehrimiz Bartın’da, içerisinde mobilyacı, gıda üreticisi, fabrika ve otelin de yer aldığı “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri” (KOBİ’leri) ziyaret etti. KOBİ’lerin sorun ve ihtiyaçlarını dinledi. Bartın Ticaret ve Sanayi Odası’nın da ziyaret edildiği çalışmada, CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, Merkez İlçe Başkanı Nazif Çomak ile Belediye Meclis Üyesi Sami Karakaş da yer aldı.

CHP olarak COVID-19 salgınının KOBİ’leri yani küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri nasıl etkilediği üzerine 81 ilin tamamında bir çalışma başlattıklarının altını çizen Bankoğlu, bu kapsamda, işletmelerin gerek sahipleri gerekse de çalışanlarıyla bir araya geldiklerini, görüşmeler yapmaya devam da edeceklerinin altını çizdi. Hem işletme sahiplerinin hem de çalışanların beklentileri, sıkıntıları ve çözüm önerilerinin söz konusu çalışma kapsamında birinci öncelik konumuna getirildiğini söyleyen Bankoğlu, şu açıklamalarda bulundu:

“Tüm ülke genelinde uygulamaya konulan, Bartın-Karabük özelinde ise Karabük Milletvekilimiz ile gerçekleştirmekte olduğumuz, pandemi koşullarına uygun bu yüz yüze ziyaretlerde amaç, birinci elden sorunları dinleyerek işvereni ve işçisiyle çalışma hayatının sorun ve taleplerini dinlemek, onlarla iç içe olmak.

Ülkemiz genelinde faaliyet gösteren yaklaşık 3,5 milyon işletmenin yüzde 99 gibi oldukça ezici bir oranı, KOBİ olarak adlandırılan “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler”den oluşuyor. Mevzuatımız uyarınca bir işletmenin KOBİ kategorisine girmesi için 250 kişiden az çalışanı bulunması ve satış hasılatının da 125 Milyon TL’den az olması gerekiyor. Dolayısıyla etrafımızdaki hemen hemen her işletmenin, aslında KOBİ sınıflandırmasına girdiğini söyleyebiliriz.

KOBİ’lerin büyük çoğunluğu, 10 kişiden az çalışanı bulunan ve cirosu da yıllık 3 Milyon TL’den az olan “mikro işletmeler”den oluşurken çalışan sayısı 10 ila 50 arasındaki işletmeler ise “küçük işletme” olarak adlandırılıyor. Biz, CHP olarak ülkemizdeki KOBİ’lerin üretimin, istihdamın ve elbette ki ihracatın temel taşını oluşturduğunu düşünüyoruz. Nitekim, resmi veriler de bu durumu doğrular vaziyette. Türkiye’deki ücretli çalışanların yüzde 70’i KOBİ’lerin bünyesinde çalışırken ihracatın da yüzde 56 gibi büyük bir kısmı KOBİ’ler tarafından gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla, KOBİ’lere sağlanması gereken destekler, hayati önemdedir.”

Bankoğlu, İktidar’ın pandemi süreci öncesinden başlayarak hâlen devam eden kötü ekonomi yönetiminin ve akabinde salgına karşı alındığı ifade edilen “yetersiz” önlemlerin cezasını en derinden KOBİ’lerin çektiğine işaret etti ve şunları söyledi:

“Büyük işletmelerin, yine büyük olan finansman yapıları ve olanakları yoluyla kendilerini daha rahat biçimde koruyabildiklerini biliyoruz. Bu demek değildir ki; büyük işletmeler, hiçbir surette ekonomik sıkıntı yaşamıyor. Bununla birlikte özellikle mikro ve küçük işletmelerin, bu tip ekonomik buhran dönemlerinde çok daha büyük sıkıntılar yaşadıklarını biliyoruz. Bu duruma, yaptığımız ziyaretlerde de bizzat şahit olduk.

Ne yazık ki, İktidar, salgın sürecinde KOBİ’lerimize çözüm adresi olarak ağırlıklı şekilde, bankaları gösterdi. Biz ise CHP olarak çalışma hayatının tüm kesimlerine yönelik şekilde, “karşılıksız desteğin” önemi ile gerekliliğinden bahsettik. Mevcut durumda, KOBİ’lerin bankalara olan borçları, 2019 yılı sonuna göre 230 Milyar TL artarak 846 Milyar TL’ye kadar ulaşmış durumdadır. Sadece bu veri bile, yüzde 37’lik bir artışı göstermektedir. Kur rakamlarıyla ilgilenmediğini ifade eden yetki sahipleri, bu rakamlarla, ülkedeki kötü ekonomik gidişatla ilgilenmek zorundadır.”

Tüm yurt genelinde, KOBİ’lerin ekonomik varlıklarını ancak banka kredileriyle sürdürebildiklerinin altını çizen Bankoğlu, sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Bahsettiğim borçlanma düzeyini, şuradan da anlayabiliriz: Yaklaşık 300 bin KOBİ, borcunu zamanında ödeyemediği için bankaların takibinde, yani icralık durumdadır. COVID-19 salgınının çok net ve kaçınılmaz bir biçimde, KOBİ’lerin üretim kapasitesi ile satış miktarını düşürdüğünü, hatta dönem dönem sıfırladığını dikkate aldığımızda, ekonomik önlemlerin ve açıklanan paketlerin yetersiz kaldığını görüyoruz.

Parti olarak bu husustaki pek çok çözüm önerilerimizden biri, “sicil affı” çıkarılmasına yöneliktir. Ancak böyle bir sicil affıyla KOBİ’lerimiz, kendi ellerinde olmayan şekilde yaşanan ekonomik duruma karşı ayakta kalabilecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiği günden beri, yani 2 yıldan fazla bir süredir, ekonomimizdeki genel gidişin, iniş yönünde olduğunu her noktadan görebiliyoruz.

Bugün, Avrupa ülkeleri içerisinde asgari ücretle çalışan sayısında birinciliği kimseye kaptırmıyorsak ya da asgari ücretin kendisi, bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının dahi aylardır altına kalıyorsa, “bakın burası çok önemli” denilen cümlelere, havalı program açıklamalarına ya da “yoklukta sabır gösterin” demeye gerek yoktur. Ülkemiz, salgın sürecinde kendi yurttaşlarına “karşılıksız destek” sağlama konusunda son sıralardadır; açıkça sınıfta kalmıştır. Yeni ve tutarlı, insanlarımızın güven duyacağı yeni bir ekonomi stratejisine kesinlikle ihtiyaç vardır.”

Bakmadan Geçme