'Kadın haklarının korunmasındaki kararlılığımızı sürdüreceğiz'

CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, TBMM'de kabul edilmesinin ardından 17 Şubat 1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanunun 98. yıl dönümüne ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Bankoğlu, kadınların Medeni Kanun sayesinde eşit yurttaş hakkı olmayı elde ettiklerini ve bu kazanımlardan ödün vermeden ilerlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bankoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Medeni Kanunun kabulü ve yürürlüğe girmesi sadece biz kadınlar için değil, çağdaş medeniyetler seviyesine erişmek ve ilerlemek adına tüm toplumu ilgilendiren büyük bir gelişmedir. Bir toplumun aydınlanmasının, gelişme kaydedebilmesinin çok önemli adımlarındandır. Bu kanunla kadınlar en başta erkeklerle eşit yurttaş olma hakkı, resmi nikah ile tek eşlilik, miras hakkı, boşanma hakkı gibi hakları elde etmiştir. Laiklik ilkesi üzerine kurulu Cumhuriyet nimetlerini bugün tartışmaya açan söylemler laik hukuk sistemini de tehlikeye atmaktadır. Anayasanın tartışılmasının yolunu açan taşları tek tek döşeyen iktidar Medeni Kanunu istediği şekle sokmak için yıllardır her şeyi ilmek ilmek dokumaktadır. Kadına şiddeti, istismarı ve cinayetleri sıradanlaştırmanın altında yatan asıl neden budur. Dolayısıyla kadın-erkek eşitliği konusuna adeta alerjisi olan hükümet, cumhurbaşkanından bakanlarına kadar şeriat söylemlerinden tarikatlarla sıkı fıkı ilişkilerini açıkça ortaya koymaktan çekinmiyorlar.

“Tüm kesimlerinin aynı hassasiyetle yanımızda olacağını ümit ediyorum”

Başta kadınlar olmak üzere ülkenin yüzü aydınlığa, çağdaşlığa, gelişmeye ve ilerlemeye açık olan tüm bireyleri bu gelişmeler karşısında büyük rahatsızlık içindedir. Kadınlar neredeyse 100 yıllık haklarından bir milim bile geri gitmeyecektir. Özellikle nafaka hakkının tartışmaya açılması, arabuluculuk ile boşanmaların önüne geçme çabaları, iktidarın iyi niyetten uzak gizli ajandalarını iyice açığa çıkarmıştır. Bu adımın en büyük göstergesi Türkiye’yi geri kalmış ülkeler ligine soktukları İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı imzasıyla çıkışımızdır. Medeni Kanunun saldırı altına açıkça alındığını ilan ettikleri o günden sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinden kadın-erkek eşitliği ilkesi de zarar görmüştür. TBMM’ye sunulacak olan 8. Yargı Paketi içinde laik hukuka kökten zarar verecek olan ve kadının hayatını daha da zorlaştıran maddelerin yer alacağı haberlerini yakından takip ediyoruz. İktidar ortağı bir partinin 15 yaşındaki çocuklar için ‘cinsel olgunluğa erişmiştir’ zihniyetini yadırgamayan, erken yaşta evlilikleri normalleştirmeye çalışan bu zihniyeti reddediyoruz Kadın haklarının korunması ve geliştirilmesi konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğimizi ve toplumun hukukçuların, sivil toplum örgütlerinin, akademisyenlerin kısacası tüm kesimlerinin aynı hassasiyetle yanımızda olacağını ümit ediyorum.
 

Bakmadan Geçme